Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün dünyada dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Bunda önemli davranışlar rol oynamaktadır. Afrika’da suyu olmayanlara su kuyuları açan, açları doyurmaya çalışan, hastalara hastaneler yaptırıp doktorlar ve sağlık elamanları yollayan devletinin zulmünden kaçıp yurdumuza sığınan Suriyeli ve Iraklılara gönül veren, yoksulluk çeken Afganlı ve Pakistanlıların sığındığı yer olan Türkiye devletinin yerini hiçbir devlet tutamaz. Bunu devletimizi sevenlerde sevmeyenlerde takdir etmektedir. Hatta bu mültecileri Avrupa’ya göndermeyin diye yalvaranlar var. Onlar aç ve susuzların halinden anlamaz. Onlar paylaşmayı bilmez.

Türkiye cumhuriyeti devletinin ikinci olarak oynadığı rolü ise kendi varlığını koruyabilmesi için yurt içinde yurt dışında terörle mücadelede ne kadar başarılı olduğunu görenlerinde dikkatini çekiyor. Bütün dünyanın bilmesi gereken bir hususu da devletimizi idare edenler açık açık ifadelerle terörle mücadelenin kendi yurdumuzun kendi milletimizin güvenliği için yapıldığını hiçbir devletin toprağında gözümüzün olmadığını kucak açtığımız mültecilerin bir an evvel vatanlarına dönmeleri için yaptığımızı söylüyorlar. Bu şeffaflık hiçbir devlette görülmemiştir.

Peki, Türkiye bunları yaparken binlerce kilometre uzaktan gelenler Suriye’de ne yapıyor. Bunların yaptıklarının bazılarından bahsedelim. Alman savunma bakanı, Suriye’de ki askerlerini görmeye gidiyor. Herhalde Türk askerine karşı teröristleri koruyun talimatı vermiştir. Başka orada ne işi var. Amerika petrol yataklarına el koymuş onu korumaya çalışıyor. Ben oradan çıkmam diyor. Rusya Esad’a iyi görünüp iki tane üst kurdu. Ve askerimin güvenliği önceliğimizdir diyor. Bütün mesele Suriye’yi böl parçala, pastayı paylaş, halen bunu anlamayan Suriye yönetimi kendi halkını bombalıyor. Başına esas belanın İsrail’den geleceğini ve gelmeye başladığını halen anlamaya çalışmıyor. İran’ın milli muhafızlarıyla bir olup halkının büyük çoğunluğuna zulüm ediyor.

Peki, barış yanlıları ne yapıyor? Sivil halkı bombalayanları yalandan da olsa kınıyor. Kınanan hiç umursuyor mu? Umursamaz. O kararı alanları önemsemiyor bile. Bu barış yandaşları dört milyona yakın mülteciyi bunlar, Suriyeli, Iraklı, Pakistanlı ve Afganlıyı besleyen her türlü ihtiyaçlarını gören Türkiye’ye teşekkür ediyor mu? Sivilleri kalkan olarak kullanan teröristlerin 12 tane Mehmetçiğimizi şehit ettiklerinde hiç üzüntülerini bildirdiler mi? Umurlarında bile değil. O şehit olan Mehmetçikler Suriye topraklarında ama vatanlarının selameti için şehit oldular. Bu millet bu acıları unutmaz ama vatanının her tarafını korumayı görev bilir.

Aziz milletim çevremiz ateş çemberiyken can kayıplarımızın acısı ciğerimizi dağlarken, uçaklar terör hedeflerini vururken, tanklarımız çakal yuvalarını bombalarken, su gibi mühimmat tüketilirken bu kullanılan savaş araçlarının büyük kısmı milli iken bizlere her hane halkına düşen görevlerin başında da tasarruf geliyor. Milletim bütün yardımlarını Mehmetçik için yapar bunu yaparak ta gösteriyor. Devletimizin ekonomik zafiyete uğramaması için savurganlıktan vazgeçelim. Son yıllarda her ailede bir savurganlık başını aldı gidiyor. Her şeyin en iyisini yemek, en iyisini giyinmek, en iyi araca binmek hepimizin hakkı. Ama yine de tasarrufa biraz önem versek daha iyi olur diye düşünüyorum. Fert olarak aile olarak benim yapacağım tasarruftan ne olur demeyelim. Her şey olur. Küçük hesaplar birleşince göl olur, deniz olur, yalnız ki bunu yapmaya çalışalım. İsrafa karşı seferberlik ilan edelim. Bizim dinimiz de geçmiş ve halen ki kültürümüz de bunu bizden ister o zaman millet olarak daha mutlu oluruz. Güçlü devletin sözü her yerde geçerli olur. Bu, fert olarak hepimizin elinde, bunu esirgemeyelim.