Eyüp Bey ‘‘hadi arkadaşlar bugün yemeğimizi dışarıda yiyelim. Yeni bir yer açılmış çok güzel döner yapıyormuş, ne dersiniz.’’  Didem hanım ve Ahmet Bey tamam geliriz dediler. Serhat Bey ise ‘‘siz gidin ben birazdan size katılırım. Bilgisayarda az bir işim kaldı. Bir beş on dakikaya yanınıza gelirim. Bir iki haber kaldı onları giriyorum. Birde Uğur Böceğinin yazısı var. Şimdi girmezsem unuturum. Oda kesin arar. Serhat kardeşim yazım ulaştı mı, internet sayfasında göremiyorum, der.’’ Serhat bu sözü söyledikten sonra hepsi gülüştüler. Eyüp Bey ‘‘Tamam kardeşim, sen yazıları gir, seni yemeğe bekliyoruz. Biliyorsun demi nereye gittiğimizi.’’  Serhat ‘‘Tamam, abi sorun yok. O iş bende.’’ Çıkarlarken Ahmet ‘‘Eyüp abi, şimdi öyle bir haber yakalıyormuşuz ki, tüm Türkiye’de hepimizin adı haberlerde çıkıyormuş.’’  Eyüp Bey, ‘‘Hayallerin çok güzel Ahmet neden olmasın. Yaşıyorsak elbet birçok şeye şahit olacağız. Hele ki, gazetecilik gibi önemli bir mesleğe imza atıyorsan, her an her şey olabilir.’’  Didem Hanım ‘‘O zaman çok süper olur. Ne olur olmaz ben telefonumun kamerasını açayım. Ne olur ne olmaz demi ya.’’

Eyüp Bey arkadaşlarının haber toplama ve değerlendirme konusunda yaptıklarını beğeniyordu. Onların büyük gazeteciler olacağını düşünüyordu. Yıllarca gazeteciliğe emek vermiş, çok zorluklar çekmişti. Gençler ise ona göre, daha yolun çok başınaydılar. Eyüp Bey bunları düşünürken istedikleri yere gelmişlerdi. İçeri mi dışarı mı oturalım derken dışarıya oturmaya karar vermişlerdi. Didem hanım ara sıra telefonunu açıp sokaktaki olanları telefonuna kaydediyordu. Eyüp beyde onların haber almak, haber toplamak için yaptıkları bu türlü şeylere kızmıyor. Hatta onların haber almak için çabalarını destekliyordu. Henüz bir şey ısmarlamamışlardı. Sokağın keyfini çıkarıyorlardı. Son zamanlarda ülkemize Covid -19 Korona yüzünden herkes maskeli geziyordu. Zaten bizimkilerde maskelerini takıp çıkmışlardı sokağa. Didem hanım  ‘‘Bakın, bakın soyguncular, ikisi de maskeli.’’  Eyüp Bey ‘‘Didem hanım sende mi bunlara uyuyorsun, zaten şimdi, herkes maskeli.’’  Didem hanım ‘‘Yok abi gerçekten bunlar soyguncu. Ahmet bir şey yap ne olursun’’ deyince, Ahmet aniden oturduğu yerden ayağa kalkıp koşarak iki soyguncudan birisinin üstüne hemen atladı. Öteki tam kaçıyordu ki, Eyüp Bey hışımla yerinden fırladı. O an karşıdan Serhat’ın geldiğini fark edince ona bağırdı. Serhat yakala şu adamı, sakın kaçırma. Adam tam Serhat’ın önünden geçiyordu ki, Serhat çelmeyi taktığı gibi akılcı bir hareketle adamı yere yıkmıştı. Adam kendine gelemeden hemen üstüne atladı adam o an yere kapaklandı. Adam yere düşünce silahı da bir metre kadar önüne düşmüştü. Tam adam silaha doğru elini uzatırken, Eyüp Bey müthiş bir hamle ile öne atıldı ve yerden silahı soyguncudan önce almayı başarmıştı. Silahı soyguncuya doğrultu ve ‘‘Kıpırdarsan inan seni vururum’’ deyince, umutları tükenen adam ellerini yere yapıştırdı. O ara bankanın güvenlikçisi Ahmet’in etkisiz hale getirdiği soyguncuya silahını doğrultu. Bir başka güvenlikçi de Serhat’ın etkisiz hale getirip, Eyüp Bey’in hırsızın elinden fırlayan silahlı alarak hırsızın son ümidini de suya düşürmüştü. Sonuçta olay mahallini kontrol altına almışlardı. Bütün olanları Didem Hanım cep telefonuna en ayrıntılı bir biçimde kayıt altına alarak büyük bir olayı kaydetmeyi başarmıştı. Daha sonra polis geldi. Hepsinin ifadesini almak için karakola götürdü. Maalesef yemeklerini karakolda yemek zorunda kalmışlardı. Bütün delilleri polise verdiler.

Ertesi gün bütün gazetelerde televizyonlarda isimleri geçiyordu. Artık herkes tarafından iyice tanınır olmuşlardı. Tam bu rehavetin içinde gazetede konuşurlarken o ara bir telefon geldi. Eyüp Bey, ‘‘Hadi hemen hazır olun gidiyoruz olay var, arkadaşlar olay var.’’

Uğur Böceğiniz diyor ki!

Covid-19 Korona yüzünden birçok işyeri kapanırken hâlâ özveriyle çalışan öncelikle hikâyem de ismine yer verdiğim. Eyüp Kara nezdinde Anadolu gazetesi (Ankara), Ahmet Gökdemir nezdinde İl Gazetesi (Kırıkkale) ve Didem Ceylan ve Serhat Erdoğan nezdinde 40 Arena gazetesi (Kırşehir) çalışanlarına ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.

Ayrıca ülkemizde emek veren özveriyle çalışan bütün vatansever Gazeteciler, Televizyonculara ve diğer basın mensuplarına çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.

‘‘Eee ne duruyorsunuz arkadaşlar, Eyüp Bey ne dedi. Olay var arkadaşlar, olay var. Haydi işbaşına. Unutmadan bu arada Uğur Böceğinin yazısını internete girdiniz mi?’’