Libya konusunda çok ciddi gelişmeler yaşanmaktadır. Henüz tam olarak tarafını rengini belli etmeyen bir ABD var ortada. Onun ne diyeceği kiminle aynı safta yer alacağı merakla beklenmektedir. Şu anda Türkiye ile aynı saftaymış gibi gözükse de bir az da yaşanan krizlerden ders alması için biraz da ağırdan almaktadırlar. Zaten net olarak bir tarafta olduklarını ilan etseler bir tek mermi dahi atmadan olay çözülür.

Rusya kendini bir şey sanıyor. Oysa Rusya, eski Sovyet cumhuriyetlerini tehditle yola getirdiği gibi burada da aynı numaraya başvurmaktadır. İran ile bir olup 36 askerimizi şehit ettikten sonra bizimkiler de anladılar ki kalleş Rus’tan dost olmaz. Zaten olmamış da tarih boyunca. Türkiye, hem İdlip’de hem de Libya’da Rusya’ya dersini verirse kızıl çar Putin’in de herkesi tehdit etme cesareti ve kabiliyeti kaybolacaktır. Daha iki ay evvel eski sömürge Özbekistan resmi dil olan Rusça’yı kaldırıp kendi öz dilini kabul etti. Özbekçe resmi dil oldu. Buna hemen tepki verdi Moskova, “ne oluyor neden böyle bir iş yapmaya kalkıştınız” anlamında tehditler savurdu. Aslında bu “neden” sorusunu başkaları sorması gerekirken suçlular soruyor. İnşallah ABD’nin geri adım atıp çekilmesi gibi Rus’a da geri adım attırıp aslan derisi giydirilmiş eşek profilini bütün korkak milletler, bütün uşak diktatörler anlayacaktır.

ABD Dışişleri bakanı “Rusya yığınak yapıyor bir başkenti bombalayacaklar” diyor. Bu elbette Trablusgarp’tır. İşte ABD net taraf olsa açık bir tavır ortaya koysa Rusya ne Suriye’de ne de Libya’da başını kaldıramaz. Akdeniz’deki gemilerinden, Suriye hava sahasını kapatan Rusya’nın bu eylemini kaldıracak yok edecek güce sahiptir. Şayet Ortadoğu Arapları gibi bir kalleşliğe yeltenmezlerse Libya başındaki beladan Türkiye’nin yardımıyla kurtulacaktır. Gelecek yazımızda da Fransa’da bahsedeceğim.