Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında ilk kez konuştu!

28 Mayıs seçimlerinden mağlubiyetle ayrılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında ilk kez Sözcü TV'de açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında ilk kez konuştu!
Yayınlanma:

28 Mayıs seçimlerinden mağlubiyetle ayrılan Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonrasında ilk kez Sözcü TV'de açıklama yaptı.

Kılıçdaroğlu, “Aday olduğunuz günden beri geriye dönüp değiştirmeyi düşündüğünüz bir an, pişman olduğunuz bir an var mı?” sorusunu, “Hayır hiç pişmanlığım olmadı, yapılan her şey benim açımdan doğruydu. Diğer liderler için bir şey söylersem doğru olmaz. Her hangi bir pişmanlığım da söz konusu değil” dedi. "Benim açımdan (seçim sürecinde) yapılan her şey doğruydu. Bir pişmanlık duymuyorum.” ifadeleriyle cevapladı.

Kılıçdaroğlu, Sözcü Genel Müdürü Alişer Delek moderatörlüğünde Sözcü Gazetesi Yazarı gazeteci Uğur Dündar, Sözcü Gazetesi Yazarı İsmail Saymaz ve Sözcü Televizyonu moderatörü İpek Özbey'in sorularını Liderler Özel’de yanıtlıyor.

kemal-kilicdaroglu.jpeg

"BİZ KAZANACAĞIMIZA İNANIYORDUK"

"Biz kazanacağımıza inanıyorduk" diyen Kılıçdaroğlu, “Demokrasiyi savunanları Cumhuriyet Halk Partisi birleştirdi. İktidar olursak neler yapacağımızı hazırladık, ne kadar anlattık tartışılır. Her şeyi anlatmaya çalıştık. Önemli adımlar attık. Biz kazanacağımıza inanıyorduk. Sadece biz değil bütün anket firmaları da böyle söylüyordu. Toplumun her kesimini diğer liderlerle kucakladık. Ama beklediğimiz olmadı." ifadelerini kullandı.

Uğur Dündar, Kılıçdaroğlu'na, “Seçim akşamı istifa ederek Türk siyasetinden bir ilki hayata geçirebilirdiniz. Size yakışan o olurdu. Ayrıca seçim sonrasında 12 gün boyunca sizi destekleyenleri, bir iki meslektaşımızla ksıa görüşme dışında adeta cami avlusuna terk edilmiş çocuklar gibi yalnız bıraktınız. Niçin bunu yaptınız?” diye sordu.

Kılıçdaroğlu ise şu cevabı verdi:

“Bugüne yaptığım çalışmaları öz veriyle yaptığıma inanan birisiyim. Demokrasiyi savunanları Cumhuriyet Halk Partisi bir araya getirdi bizim siyasi tarihimizde bir ilktir. Oysa bunlar unutuldu bunların konuşulması lazım.

İktidar olduğumuzda neler yapacağımız konusunda oturup bir yıl çalıştık ve bir mutabakat metni hazırladık hayatın her alanı ekonominin her alana sosyal yaşamın her alanı ile ilgili neleri yapacağımız ortaya koyduk yeteri kadar anlattık mı tartışılabilir. Yeteri kadar anlattık mı tartışılabilir ve öyle bir noktaya geldi ki toplumun her kesimi ile diyalog kurduk her kesimin yani apartman görevlisinden tutun sanayicisine kadar her şeyi anlatmaya çalıştık sosyal kimlik üzerinden de giderek toplumun her kesimine kucaklamaya çalıştım bunu yaptık mı yaptık yeteri kadar oldu mu olmadı mı tartışılabilir ama önemli adımlar attığımızı rahatlıkla söyleyebilirim”

"KURULTAY, YEREL SEÇİMLERDEN ÖNCE BİR AN ÖNCE YAPILMALI"

Kılıçdaroğlu, CHP Kurultay’ında genel başkanlığa yeniden aday olup olmayacağına ilişkin soruya, şöyle cevap verdi:

"6 lider ve 2 belediye başkanı arkadaşlarımızla alanlara çıktık mitinglerimizi yaptık. Beklediğimiz olmadı. Beklediğimizin olmamasını bizim üzerimizde üzüntüye yol açtığını kabul edersiniz, biz de insanız. Üzüldük ama yine de ben o akşam konuştum. 6 lider bir araya geldik, toplantı yaptık. Oturduk konuştuk nasıl bir yöntem izleyelim diye. MYK'yı, milletvekillerimizi topladık tüm ayrıntılarıyla çalıştık. Durumu değerlendirdik. Kimsenin hakkını yemek istemem, listelerde yer almayanlar da dahil çaba harcadı. Nerede bir boşluk varsa bir şekilde gidildi. Sonra şu karara vardık. Talep var, ne yapmamız gerekiyor, kurultayımızı toplayacağız. Eleştirileri aldık, kurultay kararı aldık. Yetkiyi yine partililerimize bıraktık. Kurultay yerel seçimlerden önce. Benim düşüncem yerel seçimlerden önce kurultayın yapılması.

"BU SEÇİM KADER SEÇİMİYDİ"

Bu seçim kader seçimiydi. Ya demokrasi olacak ya otoriter olacak. Bu umutsuz olmamızı sağladı. İkinci turda 40-60 sonucu olsaydı bu Türkiye için sonu felaket olan bir sonuç olurdu. Ama öyle olmadı, 2 puanlık fark oldu. Biz demokrasiden yana oy aldık. Genel Başkanlık bizde çok önemli değildir.

Biz nerede kaybettik? Biz bunu da araştırdık. Toplumun önüne çıkarken verilere hakim olmak gerekiyor. 1-2-3 numaralı sandık konulan yerler, köy kasaba, belde. Buralarda Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy 3 milyon 580 bin 115. Erdoğan'ın aldığı oy 6 milyon 100 bin 355.

3 ve üstü sandığı olan şehir merkezi ve ilçelerde olanlarda Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy yüzde 51, Erdoğan'ın aldığı oy yüzde 49. Bu şunu gösteriyor, CHP, kırsalda, 1-2-3 sandık konuşan yerlerde gerekli etkiyi yeteri kadar gösteremediğini söylüyor bize. Aradaki fark 1-2-3 numaralı sandıklardan kaynaklanıyor. Kentlerde oturanların tamamı demokrasiden yana oy kullanmış insanlar.

Ortaya çıkan tabloyu ağır bir yenilgi olarak görmeyi asla kabul etmem, sizin de kabul etmenizi doğru bulmam. Kazanamadık doğru ama bunu ağır bir yenilgi olarak kamuoyu önüne koymak olmaz.

Sıfır oy çıkan sandıkları da çıkardık. Birinci turda Kılıçdaroğlu için sıfır oy çıkan 382 sandık var Türkiye genelinde. Erdoğan için 158 sandık. İkinci turda Kılıçdaroğlu için 286, Erdoğan için 70 sandık. Bu seçime CHP kadar hazırlık yapan ikinci partiyi bulamazsınız.

İlk turda bazı sorunlar çıktı, doğru. Bilgisayar sisteminde birden fazla model arasında uyumsuzluk çıktı. Tutanakların yüklenmesinde sorunlar çıktı. İkinci turda da tutanakların tamamı elimize geçti. Geçen seçimlerde biz Şanlıurfa'nın bazı ilçelerine giremedik, bırakın sandığı. Biz sıfır oy çıktığı yerlere milletvekili arkadaşlarımızı gönderdik, darp edildi. Bu kadar her şeyi göze alarak görevlendirdik. Darp edilen milletvekili bu ülkeye demokrasi gelsin diyordu, darbedenin ayağında ayakkabı yoktu.

"KENDİMİZİ YETERİ KADAR ANLATAMAMIŞIZ"

Geçen seçimlerde 10 bine yakın partili sandığa gitmemiş, ilişkilerini kesip partiden ihraç ettik. Tutanak sonucunu bize gönderirken ağlayanlar vardı. Okul önlerinden gelen sonuçlarda biz yüzde 51 öndeyiz ve hepimiz sevindik. Ne zamanki 1-2-3 sandık konulan yerlerde sonuçlar gelince tablo beklediğimiz gibi olmadı.

Biz oraya zamanında gidip kendimizi yeteri kadar anlatamamışız. Buradakilerin büyük bir kısmı sadece TRT izliyor. TRT'nin ne olduğunu da biliyorsunuz. Bunu da gözlemledik. Bunu biz yapmadık. Bu gözlemi bağımsız kişiler gidip oralarda yapıp bize gönderdiler.

"BİZİ UMUTSUZLUĞA SEVK ETMEMELİ"

İkinci turda da beklentinin karşılanmamasının yarattığı bir olumsuz tablo var biz bunu anlayışla karşılanmalı. Bu bizi umutsuzluğa sevk etmemeli. Biz yenilenmeliyiz, güçlenmeliyiz, yolumuza devam etmeliyiz. Sağlıklı işleyen rejimlerde her an erken seçim de gündeme gelebilir, 5 yıl da olabilir. Yarın değişim olacakmış gibi her zaman hazırlıklı olmalıyız.

"MASANIN İRADESİNE HER ZAMAN SAYGI GÖSTERDİM"

Belediye başkanları olmasaydı kaybetseydik, belki dediğinizin haklı gerekçesi olabilirdi ama onlar vardı zaten. Siz neden aday oldunuz diye bana soruyorsunuz. Ben hiçbir zaman ben adayım demedim, masada da demedim. Masanın iradesine her zaman saygı gösterdim.

"PARLAMENTODA GRUP DA KURSUNLAR İSTİYORUM"

Onlara göre oy oranları 5 olabilir 7 de olabilir. Böyle bir veri yok elimizde. İlk toplantıda söyledim, bizi bir araya getiren demokrasi dedim. Milletvekilleri verdik evet, çalıştılar, biz de çalıştık. Parlamentoda grup da kursunlar istiyorum. Onların varlığı olması, komisyonlarda temsil edilmeleri demokrasi için son derece önemlidir.

"BU MİSYON, TARİHİN BİZE YÜKLEDİĞİ MİSYONDUR"

DEVA da orda olsun diyorum, demokrasi için orada olsun diyorum. İyi Parti'yi engellemek istediler, CHP hayır dedi. Bunun aşan CHP'ydi. Bu misyon, tarihin bize yüklediği misyondur. Parlamentoda beklediğimiz çoğunluk olmadı. Sağlıklı bir ölçme şansımız yok. Bir önceki seçimde CHP'ye ne kadar çıkmıştı, onlar üzerinden yorum yaparak bir sonuca ulaşabiliriz. Oyumuzu kaybetmedik, bir parça arttı ama yeterli değil. Bunun üstüne çıkmak gerekiyor, daha fazla çalışmak gerekiyor. Oyumuzun artmama nedenleri nedir, oturup yıllarca çalışıyoruz. CHP'ye yönelik bir algı var, algıyı değiştirmek istiyoruz. 'Elim gitmiyor Altı Ok'un altında mühür basmaya' diye...

"DEMOKRASİ EKSENİNDE BERABERLİĞİMİZ HER ZAMAN SÜRÜYOR"

İttifak, demokrasi ittifakıydı seçimle sonuçlandı. Bundan sonra seçim ittifakı bir sonraki seçimler olduğunda oturulur konuşulur. Parlamentoda stratejik olarak birbirimize destek verebilir, ortak hareket edebiliriz. Her parti ayrı ama bizi ortaklaştıran demokrasi talebimiz. Demokrasi ekseninde beraberliğimiz her zaman sürüyor. Belli konularda telefonla görüşüyoruz. Ayrışma, kopma, birbirimize sırt dönme söz konusu değil.

"DEĞİŞİM ÇAĞRISI GAYET GÜZEL BİR ÇAĞRI"

Değişim çağrısı gayet güzel bir çağrı. Ben değişime karşıyım diyebilir misiniz? Hayatın kendisi değişim üzerine inşa edilmiştir. Siz değişim talebinde bulunuyorsunuz, bu değişim olacak zaten, bugün olmazsa yarın. Partilerin kendi kurultaylarını yapmaları, üyelerini seçmelerini, bunlar hayatın değişiminin bir gereğidir. Bizim cinsiyet kotamız var, gençlik kotamız var. Bu değişim, belli bir zaman dilimi içinde oluyor. Değişimin kendi içinde evreleri var. Değişim talebi olabilir.

"HALK ONLARI KENDİLERİNE HİZMET ETSİN DİYE SEÇTİ"

Belediye Başkanları seçildikleri beldeye hizmet etmek zorundalar, birinci öncelikleri budur. Halk onları kendilerine hizmet etsin diye seçti. Benim bunu dillendirmem kadar doğal ne olabilir. Halk sizi seçti İstanbul'a, Ankara'ya, Adana'ya... Siz buraları bırakın başka işlerle uğraşın; olmaz...

"KAZANDIĞIMIZ BİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'Nİ BAŞKA BİR PARTİYE NEDEN VERELİM?"

Siyasetin temeline aykırıdır bu. Şu anlama gelmesin, siyaset yapmasın anlamına gelmiyor. Öncelik budur. İstanbullu, Ankaralı seni seçti, buralara hizmet edin diye. İşin doğası gereği kuralı da budur. Sadece orada kalın hiçbir iş yapmayın olmaz. Genel siyasetin içinde de yer alabilirler. Ben CHP Genel Başkanı olarak İstanbul Büyükşehir'in ne olması gerektiğini düşünmek zorundayım. Yeni bir CHP'li tarafından yönetilmesi gerekir. Şu anda CHP'li tarafından yönetilmezse bu bizim için ciddi bir sorun olur. Kazandığımız bir Büyükşehir Belediyesi'ni başka bir partiye neden verelim? İmamoğlu aday olabilir. Arkadaşlar olabilirler, neden oluyorsunuz demem. Ben İstanbul sorununun çözülmesini isterim.

"DOSYALARI İNCELEMEZSENİZ NAMERTSİNİZ"

Salı günü grubumuz var. Bundan sonra normal yapacağız. Milletvekili olup olmamanın hiçbir önemi yok. Dokunulmazlık konusunda, dosyaları incelemezseniz namertsiniz. Biz hırsızlık yapmadık, kul hakkı yemedik, eleştirdik. Hala da eleştiriyorum. Erdoğan ahlaki olarak o koltukta oturması meşru değildir. Bir aday nasıl sahte video yapar. Yalancıdan Cumhurbaşkanı olmaz. Yalan video kullanan kişiye sahtekar denir. Ahlaki meşruiyeti olmayan birisinin sorgulanması lazım, hiç kimse sorgulamıyor herkes 'CHP ne olacak' diyor.

"KIRSAL KESİM EKONOMİDEN EN AZ ETKİLENENDİR"

Kırsal kesim ekonomiden en az etkilenendir. 250 lira ayda verdiğiniz zaman köyde birisi parayı harcayacak yer yok, şehre indiğinde görüyor. Ama büyük kentlerde yaşayanlar bu sıkıntıyı yaşıyorlar.

Merkez Bankası'nın başkanını getirdi BDDK'ya. 'Sizin patronunuz asıl BDDK'da duruyor, seni getirdim oraya ama hikaye. Asıl ben buradayım' diyor, 'bütün bankacılık sistemini ben düzenliyorum' diyor.

15-20 gün içinde bütün acı tablo görünecek. TRT'ye dava açtık. Siyasetin de bir ahlakı olması lazım. Eleştirebilirsiniz ama yalan olmaz. Yalan üzerine siyaset yaptılar. Erdoğan'ın ahlaki meşruiyeti yoktur, dolayısıyla siyasi meşruiyeti de yoktur.

"BUNUN MUHATABI BİZDEN ÇOK BAHÇELİ"

Ben yasalara göre kurulmuş olan siyasal partilere saygı duyarım ama görüşlerini eleştiririm. Hüda Par'ın Anayasa'nın ilk dört maddesini değiştirmedeki iradesini ortaya koymasını, Yeniden Refah Parti tarafından ortaya konmasını biz siyaseten eleştirir ve doğru bulmayız. Asıl bunun muhatabı bizden çok Bahçeli'nin olması lazım. Şimdi merak ediyorum, 180 derecelik olay ne zaman değişecek.

"AHLAKİ MEŞRUİYET SORGULANMASI LAZIM"

Parlamenter sisteme dönüşün önü kapanmadı, mücadele devam edecek. Bir dönem geçti, onun yarattığı tahribatı toplum gördü ama yalan üzerine bir siyaset oluşturuldu. Toplumun algısı başka bir yere çekildi. Özellikle milliyetçi duygusu yüksek olan Orta Anadolu ve Karadeniz gibi yörelerde yalan üzerine inşa edilen bir siyaset, üzerin kaldı. O yüzden ahlaki meşruiyet sorgulanması lazım.

"OLMAYAN BİR YALAN ÜZERİNE İNŞA EDİLDİ"

Erdoğan'ı iktidar yapan Kandil'dir. Yeteri kadar sesimizi duyuramadık. Bu olay ortaya çıkmadan önce bunun olacağını söyledim. Başta TRT olmak üzere Türkiye'nin tüm coğrafyasına yaydılar. Olmayan bir yalan üzerine inşa edildi.

"YALAN SÖYLEYEN BİR İNSANA OY VERMEK NEDİR ALLAH AŞKINA?"

Mütedeyyin kesime sormak isterim. Yalan söyleyen bir insana oy vermek nedir Allah aşkına? Sahte videolardan medet uman bir insan Türkiye'yi nasıl yönetir. Bunun sorgulanması lazım. Asıl bunun üzerinde durulması lazım. Yalan söyledin, çıktın miting meydanlarında söyledin. Erdoğan'ı iktidar yapan Kandil'dir. Konuşturdular onları. Onlarla irtibatı olanlar konuşturdu. Devletin derinliklerinde olan, iktidardan yana olanlar konuşturdu. Kandil'in konuşması kimin işine gelir?

"UMUDUNUZU ASLA KAYBETMEYİN"

Her zaman söyledim yine söylüyorum gençlere, umudunuzu asla kaybetmeyin. Gazi Mustafa Kemal'i hiç kimse unutmasın. En karanlık ortamda bile bu ülkeye aydınlığı getirmiştir. Biz onun yolundan yürüyeceğiz. Kararlılıkla, azimle hep beraber yürüyeceğiz.

"AİLEMİN ÜZÜNTÜSÜNÜ GÖZLERİNDEN OKUDUM"

28 Mayıs'ta çok geç saatte eve gittim. Ailemin üzüntüsünü gözlerinden okudum. Akrabalarımız da vardı. Aynı acıyı orada gördüm. Verdiğiniz mücadele sıradan ve bireysel bir mücadele değil. Milyonlarca insanın umut bağladığı bir olayı gerçekleştirmek üzere yola çıktık ama sonuçta kazanamadık. Bu bir ülke meselesi, gelecek meselesi. Kim uyuyabilir? O derin hüznü hissediyorsunuz, zaten konuşmuyorsunuz. Konuşabilseniz sorun kalmayacak. Onu belli bir şey içinde atlatıyorsunuz, evet bir sınav verdik arzu ettiğimiz başarıyı elde edemedik.

"SEÇMEN LİSTELERİNİ DENETLEME ŞANSIMIZ PEK FAZLA YOK"

Arkadaşlarla bir araya geldik, değerlendirelim dedik. Onlarda da aynı tablo vardı, büyük beklenti içindelerdi. Sandık sandık irdelemeye başladık. Seçmen listelerini denetleme şansımız pek fazla yok. Sandığı denetliyoruz ama seçmen listesi doğru mudur yanlış mıdır? Seçim sonucuna etki edecek bir şey yakalayamadık."

İlgili Haberler

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.