12 Ayın Sultanı, ayların en hayırlı ve bereketlisi olan Ramazan ayına kavuşmamızın huzurunu yaşıyoruz. Pazartesi (bu akşam) sahura kalkacağız,  13 Nisan 2021 Salı günü itibariyle de 30 gün boyunca oruçlarımızı tutarak, bu ulvi günlerin huzurunu ve mutluluğunu birlikte yaşayacağız.

Ramazan ayını tıpkı 2020 yılında  olduğu bu yılda küresel bir salgının yaşandığı günlerde idrak edeceğiz. “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan” Ramazan Ayını insanlığın kurtuluşu için nasıl idrak etmeliyiz?

Her ne kadar toplu ibadetlerimizi, toplu iftarlarımızı hep birlikte dualar ederek idrak edemeyecek olsak da, yine de bu ulvi günleri en iyi şekilde yerine getirmek en büyük “kulluk” görevimiz olacak. Asıl mesele; tüm dünya salgın hastalıkta mücadeel ederken, yer bizler çaresiz insanlara umut olabilir miyiz, çareler üretebilir miyiz; yardımda bulunabilir miyiz, şeklinde olmalıdır.

İşte bu sıkıntılar içinde başta ülkemizde olmak üzere “ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza nasıl yardım yaparız, nasıl bir garibanın, nasıl bir fakirin elinden tutarak” şeklinde bu ayda asıl bunlara odaklanmalıyız. Din, dil, ırk ayırımı yapmadan bütün insanlığa bu salgın döneminde bir iyilik hareketi başlatabilir miyiz, bir çıkış kapısı gösterebilir miyiz?

Bir Müslüman olarak üstümüze düşen görevi en iyi şekilde yerine nasıl getiririz ve onları nasıl kucak açarız bunun için planlar yapıp harekete geçmeliyiz. Salgın hastalık dünyanın yarısından çoğunu evlerine kilitledi, insanlık bir ışık arıyor bu ışık neden biz olmayalım. Gelin “Nurun ala nur olan” Ramazan ayında her birimiz insanlık için nur olalım, ışık olalım, kandil olalım... Onların dertlerine bir nebze olsun nasıl merhem oluruz, onun düşüncesi içinde olalım.

Maalesef ülkemizde korona virüs salgını başlayalı bir yılı geçti. Ülkemizde halen salgın hastalığa yakalanmış üçbuçuk milyonun üzerinde insanımız var. Kimi hastanede, kimi yoğun bakımda, kimi evinde karantinada kalıyor. 33 binin üzerinde vatandaşımızı kaybettik. Kalanımız salgına yakalanmamak için tedirginlikle, endişeyle, korkuyla yaşıyor.

Gelin bu mübarek ayda “el ele vererek, gönül gönüle vererek” birbirimize destek olarak bu korkuyu, endişeyi birlikte aşalım. Devletimizin koyduğu tedbirlere uyalım maske, mesafe ve temizlik kullarına uyarak bu virüs belasını hep birlikte defedelim. Bunu gerçekleştirmek inanın geç değil. Belki bu mübarek Ramazan ayı bu belanın defedilmesi için bir fırsat olur kim bilir?

Ülkemizde bu salgın döneminde insanımıza yönelik yapılan güzel çalışmalar yapılıyor ve yapılmaya de devam ediyor. Vefa Destek Gruplarımız her kapıyı çalmaya gayret ediyor, ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Bizlerde birer vefa grubu gibi öncelikle çevremizdeki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızla,  aileleriyle daha yakından ilgilenelim, dayanışma içinde olalım; onları yalnız kendi başlarına bırakmayalım.

İzolasyon nedeniyle hastalarımızın, vefat edenlerin ailelerini ziyaretlerine gidemesek de onları telefonla arayarak, mesaj atarak durumlarını takip edelim, hâl hatırlarını soralım, yalnız olmadıklarını kendilerine hissettirelim.

Ramazan ayını kendimize yönelik bir arınma, yenilenme, temizlenme, takva ayı olarak değerlendirmekle beraber “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” Hadis’i gereği insanlığa faydalı olabilme ayı olarak da değerlendirelim.

Yüce Rabbimiz hepimize Ramazan ayını en güzel şekilde idrak etmeyi, salgından kurtulup iki bayramı bir arada gerçekleştirmeyi nasip etsin. Şimdiden hayırlı Ramazanlar, hayırlı bayramlar diliyorum…