İnsanlığı 1 saatte 80 yıl hatta binlerce yıl geri götüren, gördüğümüz ve duyduğumuza inanamadığımız, bir devletin en yüksek makamında hayal edilemeyecek konuşma ve izleyicilerin coşkusu!..

Bu sahneyi tekrar tekrar başa sararak izlemeli, yazmalı, çizmeli, bu kırılma tarihini taşa kazırcasına belgelemeliyiz.

İnsanlığın ‘Kara 24 Temmuz’u!..

ABD’NİN DEVLETLİK VE İNSANLIKTAN İSTİFASI

ABD Kongresi’nde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu konuştu, ABD’yi yöneten bir salon dolusu senatör ve Amerikalı yönetici, bir saatte 57 kez ayağa kalkarak alkışladı yalan ve tahriklerle dolu konuşmayı.

Bırakın alkışlamayı, hiçbir uluslararası ve savaş hukukuna uymayan, hiçbir insan hakkını tanımayan, hiçbir devlet ve uluslararası kuruluşu dinlemeyen, insanları bilerek açlığa susuzluğa terk edip, ilaç ve tıbbi yardımı engelleyen, sokağa attığı insanları orada da bombalar yağdırarak planlı saldırılarla katleden, çocukları sakat, öksüz-yetim sahipsiz bırakan, hastaneleri defalarca bombalayan, gözden ırakları toplu mezarlara gömen, devlet gücü olmayan bir örgütle bile başa çıkamayan, kendi toprağından, evinden ve ülkesinden zorla sürdüğü masum insanlarla savaştığını sanan, Hitler’i dirilten, soykırım tanımını zorlayan, bunu da bütün dünyanın gözü önünde göstere göstere yapan bir yapı, devlet olamaz!

Mafya olur, cinayet şebekesi olur. Devlet gibi devletler, bunları yakalayınca cezalandırır, bırakın ülkenin meclisinde konuşturmayı.

Amerika Birleşik Devletleri, bu suçları işleyen lideri meclisinde konuşturmuş, bir de ayakta alkışlayarak ödüllendirmiştir.

Amerikan Kongresi, önce adaleti sonra yasaları sonra da dilinden düşürmediği demokrasiyi üzerinde tepinerek çiğnemiş, kolluk güçlerini insan hakkı savunanlara karşı kullanmış, bir mafya babası ya da çete lideri anlayışındaki görüşlere arka çıkmıştır.

ABD Devleti, o an itibarıyla devletlikten ve insanlıktan istifa etmiştir.

NETANYAHU’NUN ABD’Yİ İFŞA EDİŞİ

4 Kasım’da böyle bir ülkenin başına lider seçilecek. Devleti ve insanlığı olmayan bir ülkede muktedirler divanı, atama yapacak yani.

Muktedirler, en üstteki derebeyleridir. Rockefeller, Ford, Rothschild, Bill Gates, Elon Musk gibi adamlar, onların projelerini gerçekleştiren orta ölçekli derebeyleridir. ABD Senatosu ise onların ayak işlerini gören sadece talimatları yerine getiren android (insansı robot) senatörlerden oluşur. Zengin olmayanın giremediği senatoda ne demokrasisi Allah'ınızı severseniz?

Beyaz ırktan olmayanları tavuk gibi öldüren ya da adil olmayan cezalara çarptıran bir ülkenin Netanyahu’yu dinlemesi ve alkışlaması, o yüzden onlar için hiç garip değil. En baş hedefteki siyahiler, Hispanikler ya da Müslümanlar, paranın prangalandığı açık cezaevi mahkumları aslında.

Aslında Netanyahu, 1 saatte 250 yıllık ABD sisteminin de en çıplak halini ifşa etmiş oldu.

İNSANLIĞIN KARABASANILAR ARTIK

Bir önceki yazımızda raydan çıkan trene benzetmiştik ABD’yi. Oysa açılan deliklerden su alan gemiye benzetmek daha doğru olabilirmiş. En büyük deliği açtı Netanyahu. Ya da mafyavari yöntemle bacaklarına ağırlık olarak dökülen Netanyahu, ABD’yi hızla dibe çekiyor.

Bu da en üstteki derebeylerinin isteğiyle oluyor. Son kullanma tarihleri doldu; ideoloji ve güçlerine ihtiyaç kalmadı. Kendi elleriyle kendi içinde patlatacaklar uşaklarını. Yeni planladıkları dünya düzeninde, onların dışında kimse gücün ya da fikrin sahibi olamayacak.

Gözü kara soykırım hamlesiyle İsrail teslim etmiştir, ‘Kara 24 Temmuz’la da ABD teslim ediyor devlet ve insanlık mazbatasını.

Amerikan rüyası ile İsrail’in Arz-ı Mevud’u (Vaat edilmiş topraklar), dünya ve insanlığın karabasanı artık.

Amerika treni de raydan çıkıyor