Akrebin kıskacındaki Türkiye
Son yaşananlar insanın aklına şu soruyu getiriyor: Türkiye akrebin kıskacında mı?”Eski harp usullerinden bir usul olan çembere alma Türk’e has bir usuldü. Hilal şeklindeki savaş vaziyeti alışın adıydı, hilal şeklindeki diziliş idi. En güçlü en vurucu güçler hilalin iki ucuna yerleştirilirdi. Genellikle de atlı süvari birlikleriydi bunlar. Padişah ortada düşmanın en çok hücum edeceği yerde dururdu. Hücum eden düşman geri çekilen ortadaki kuvvetlerin bozguna uğradığını zannedip şuursuzca dalardı. Kenarlardaki hilalin uçları birleşince de çembere alınmış imha edilmeye müsait olunmuş bir durum ortaya çıkardı. Bu şaşkınlıkta imha edilirdi. Buna çembere almak denilirdi. Şimdiki sistemde akrep gibi sokulan, yaklaşan düşman, yakın mesafeden ısırmakta zehirlemektedir.
Şimdi hem savaş aletleri değişti hem de savaş metotları. Bakıyorsunuz bir uçtaki Yunanistan gücünün yetmeyeceğini bile bile haçlı milletinin yardımıyla ikinci dünya savaşında olduğu gibi bedavadan pay kapmaya çalışıyor. Durduk yerde adalar krizi çıkarıyor, Kıbrıs meselesini gündeme getiriyor. Oysa karnı aç, Almanya’nın müstemlekesi, beslemesi durumundadırlar. Bunları harekete geçiren kuvvet “ zaman bu zaman siz de payınız alınız” diyen papa olmasın? Daha iki yıl evvel iki milyar dolar İMF borcunu ödeyemediği için iflas bayrağını çeken, bizim eski tüfek solcu samanlık kahramanı ajan da aynı fikirde oldukları Çipras’a gitmiş gelmiş ve “Biz ödeyelim borçlarını da şu zavallı komünistlerin elini güçlendirelim” demişti. Peki ne değişti de Yunan da kendi kendine kaşınıyor. Bizim savaş usulümüz olan çembere alma işinin bir ucunda Yunan mı var yoksa?
Hemen güneyimizde Suriye rejim güçleri ve onun arkasındaki ezeli ve ebedi düşman Rusya var. Bir hevesle Trump’a yönelen, Rusya’yı unutan bizimkilerin çark edişine kızan Rusya desteğini çekmiş bütün gücüyle YPG ve PKK‘yı desteklemektedir. Hatta Afrin’den füze fırlatarak askerimizin şehadetine sebep olmakta biz de kınayarak işi hallettiğimizi zannetmekteyiz. Bir dezenformasyonla güya ABD‘nin YPG’yi desteklemesinin maksadı “biz bırakırsak Rusya sahiplenir” yalanıdır. İkisi de sahipleniyor biz de biliyoruz amma gücümüz yetmiyor bahane bularak savuşturmak istiyoruz. İşte Rusya, gelip burnumuzun dibindeki Afrin’e üs kurdular yerleştiler. Membiç’in mümbit topraklarında şimdi ABD conileri gezmektedir. Siz ey akıl fukarası, stratejik sığlık sahibi insanlar vatan toprağı olan Caber’i terk edip türbeyi taşıyıp geleceği göremeyen stratejisi olmayan bir anlayışla Eşme köyüne getirince rahata mı erdiniz. Şimdi de o topraklar bizimdir. Orası da alınmalıdır. El Bab’dan daha değerlidir Caber.
Hemen ilerisinde YPG ve PKK ile kol kola bir ABD ve onların yanında sıkıştıkça davet ettiğimiz Barzani var. Barzani’nin olmayan yakışmayan tanınmayan bayrağını sen kendi vatanında devletin en tepesinde astır sonra da onu kendi topraklarında asınca usulen bir karşı çıkışla karambole getir.
Doğumuzda ise İran’dan kaynaklanan bir başka kuşatma var. Kimilerine göre üç milyon göçmen ki bunları İran’ın doğusundaki Pakistan’ın batısındaki Türk düşmanı şia Belucistanlılar olduğu söylenmektedir. Bunları Peştun, Faars ve Tacik karışımı bir millet. Sel felaketindeki yardımlarımıza dahi karşı çıkmış görevlilerimizi darp etmiş fanatiklerdir. Bir başkalarına göre ise gelen sınıra dayanan üç milyon Kürt’tür. Bu aslında bir tehdittir. ”Siz Suriyelileri serbest bırakırsanız sizin can düşmanınız Kürtleri destekler yola çıkarır savaş çıkarttırırız” tarzındaki bir tehdittir. Bir de doğudaki üç milyon Kürt ile uğraşmak zorunda kalırsınız” demek istemektedirler.
En doğudaki Ermeni de Rusya destekli bir saldırı planları yapmaktadırlar. Zaten Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal ettikleri topraklarında onlara saldırılar tertip etmekten çekinmemektedirler. Boylarının ölçüsünü almasalar onlar da kaşınmaktadırlar.
İçimizdeki sol akımların artıkları, mensubu olanlar da hevese gelip hem Kobani’ye- Ayn-el Arab’a gitmişler ve Türk askerine kurşun atmaktadırlar. Seçim zamanı sınırı geçip HDP’ye oy verip destek verip alkışlayanlardır. PKK başta olmak üzere DHKP-C,TİKKO, MLKP üyeleri bilmem ne kadar ipsiz varsa hem içeride hem dışarıda Türk devletiyle savaşmaktadırlar. Bunlar da insanın aklına çembere mi alınıyoruz veya akrebin kıskacında mıyız” sorusunu getiriyor. Biz Türkler her zaman akrebin kıskacındaydık. Aldırmadık ve o akreplerin kendisini zehirleyip yok oluşlarına şahit olduk. Türk’e akrep bir şeyler yapamaz ancak ahbap bildiğimiz lakin akrep olduklarını geç anladığımız mahluklar zarar verdi. Ama onların da sonu hüsran oldu. Ancak bu strateji ile değil bu planla değil elbette. Ne kadar haklıdır ki yıllar önce merhum Arif Nihat Asya, “Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader; Aldırma bu dünya böyle gelmiş böyle gider” der. “Bu coğrafyaya hükmetmek zormuş, düşmanı çokmuş” falan filan. Be akılsızlar, bre idraksizler, behey Türk’ü tanımayan zavallılar biliniz ki bu topraklarda bin yıl hem de dünyaya nizamat vererek yaşadık. Sizin cüce atalarınız da o zaman Türk’ün emrindeydi. Türk milleti olmasa o sayılan ayrı millet olarak takdim edilenlerin dünyada tek bir eseri, soluğu kalmazdı. Var oluşlarını Türk’e borçlu olmalarına rağmen bu gün Türk Milleti demekten korkuyorlar.
Bütün planları yok edecek, bütün senaryoları çöpe atacak attıracak bir hamle lazım. Bu hamle hem ABD’yi, hem Rusya’yı şok edecek, planlarını suratlarına çarpacak bir plan olmalıdır. Onların desteklemekte paylaşamadıkları çapulcular da iyot gibi açıkta kalacaklar veya açığa düşeceklerdir. İşte baştan beri Esat gitmeden Suriye’ye huzur gelmez” diyen ABD şimdi Esat’ın devamından yanayız diyor. Siz de bir başka atakla cevap vermelisiniz. Bu, ne Barzani ile kol kola gezmek, ne Apo’yu affedip kurtulmak olmamalıdır. Bölgede Kürtlerle problemi olan dört devlet, hani hem de Müslümandınız? Haçlıları kovunuz bakalım bölgeden gücünüz yetiyorsa.
Birileri hem bazı AB ülkeleriyle aramızı açtılar. Düşman ettiler. Bunlardan Almanya’nın oradaki işçilerin oturma izinlerini iptal edeceği uzatmayacağı ve geri göndereceğini söylemektedir. Bu da bir aba altından sopa göstermektir. Siz “Alman bankalarındaki hesapları çekmekle” tehdit ederseniz cevabı buymuş demek ki. Almanya’nın küstahlığını ayrıca yazacağım. Türk devletinin başına kimse “Küstah” diyemez, diyememelidir. Almanya yıllarca Yunanistan ile aramızdaki problemi hem kaşıdı hem de el altından onlar karşı çıkıyormuş gibi lanse ederek şimşekleri başka yöne sevk etti. Ancak foyası meydana çıkınca da eski Nazi alışkanlıkları depreşti. Zaten ABD 278 milyar dolarlık NATO borcu çıkarmasa yakın zamanda bir dünya harbine doğru götüreceklerdi dünyayı. Ancak böyle ve bu kadar dizginlenebilmektedir Nazi Almanya’sı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.