Cumhuriyet
Cumhuriyet demek devletin kuruluşu demek, yeni bir sistem demek, kimine göre eskinin artık gelmeyecek şekilde yeni ile yer değişmesi demek Kimilerine göre de bir sistem bir idare şekli demek Türk devletinin idare şeklidir adı her ne kadar yıpratılsa da lafzı ile kulağa hoş gelen bir kelime Cumhuriyet İran’da hırpalanmış adına yakışmayan uygulamalara mani olamamıştır Sovyetler Rusya’da “adı var kendisi yok” mesabesinde olmuştur. Irak Suriye Mısır ve Libya hangi cumhuriyete mensuptur bilen var mı? Buradaki cumhuriyetin gerçeği ile alakası var mı?
En ideal sistem değildir elbette mevcutların içinde farklı bir uygulamadır lakin batı bize bir de yedek parça kullanım kılavuzu verdi adı demokrasiydi İkisi bir arada olursa cumhuriyet anlamına uygun olurdu işte bu yedek parçanın adı demokrasiydi cumhuriyetin kullanım kılavuzu da bunun içindeydi İşte bu sebeple sık sık despotizm faşizm keyfi idareler geldi Adına da “demokrasiyi kollama ve koruma” görevi dediler kimse onlara emanet etmemişti.
O görevi vermemişti ancak onların elinde en etkili güç olan silah vardı korkudan kimse ses çıkaramadı onca zulmü sineye çekip oturduk bir kenarda “bana dokunmayan” dedik seyirci kaldık onlarda da vicdan yoktu devletin hazinesini boşalttılar kimse ses etmedi milletin gençlerin her guruptan içeri atıp zulmün gökyüzüne çıktığı ah-ı eninin zindan duvarlarını yıkar gibi sallamasına rağmen kimseden tık ses çıkmadı çünkü onlar demokrasiyi koruyorlar demokrasi olmazsa cumhuriyet olamazdı. Ne menem şeymişsin be demokrasi! Birilerine güç diğerlerine eziyet oldun Keşke bu koruma ve kollama adı verilen kullanım kılavuzunu vermeselerdi de biz bünyemize uyarlayarak kullansaydık.
Nihayet “cumhuriyetimiz erdi yüz yaşına” derken daha bambaşka bir havada girmeyi arzu ederdik çünkü başka yüzyıl olmayacak Cumhuriyetin yüz yılından ziyade Türk devletinin yüzyılı olarak kutlanmalıydı pek çok düşmanı olan “dahili ve harici bedhahları” bulunan bu devlet bunlara rağmen yüzüncü yaşına değmiştir onca düşmanına rağmen biz bunu kutluyoruz Bu uğurda gayretli çalışmaları bulunanlara da rahmet diliyor cennet mekan olmalarını arzuluyoruz zerre miktarı emeği geçen herkese ama herkese…
Cumhuriyeti kuranlara hakaretten öte iftiralarda bulunan” bir avuç (!) marjinal diye geçiştirilen nesebi gayr-i sahih insanları insafa vicdana ve itidale davet ediyoruz tenkit ederken vicdan terazisini elden bırakmamalarını istiyoruz.
Özbekistan’da kaldığım otelin asansöründe elinde THY çantası ve pasaportunu gördüğüm şahısla karşılaştım “Türk müsünüz” dedim” hayır “Türkiye’den geldim” dedi “Ama elinde Türk Pasaportu var” dedim ses etmedi resepsiyona yöneldi keşke kabul etmediği o milletin pasaportunu da kabul etmese de başkalarının pasaportuyla dolaşsaydı. Yaman bir tenakuz demek ki cumhuriyet kendisini yıkacak adamları da yetiştirmiş cumhuriyeti kuranlar Abdülhamit’in okullarında yetiştiği gibi bu günkü cumhuriyet düşmanları da bu sistemin okullarında yetişti devleti yönetenlerin bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiğine inanıyorum
Cumhuriyetin 60. yılında yani 1983 yılında Birecik Hükümet Meydanında okuduğum Sayın Nejat Sefercioğlu hocaya ait 60 Yıl Marşı şiirinden bu güne tam kırk yıl olmuş devletlerin kocası makbul iken insanın ve her şeyin yenisi genci tercih edilir devletimiz Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşsın daima var olsun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.