İrfan Paksoy

İrfan Paksoy

​​​​​​​Çolpan - 1

​​​​​​​Çolpan - 1

GİRİŞ

1937-1938 döneminde Stalin tarafından SSCB bünyesindeki Türk illerinde gerçekleştirilen Büyük Tasfiye, Büyük Temizlik ya da Repressiya bağlamında sözde mahkemelerde mesnetsiz ithamlarla yargılanıp ölüme mahkûm edilen aydınlardan biri de 4 Ekim 1938 tarihinde kurşuna dizilerek öldürülen Özbekistan Türkü Abdülhamit Süleyman Çolpan (1897-1938)’dır. Merhumu, vefatının 85. yıldönümünde saygı ve rahmetle yâd ediyoruz.

Özbekistan diyârının yiğit, güçlü, mazlum ve maktûl sesi Çolpan’ın öz yaşamını, Türkiye Türkçesine çevrilmiş şiirlerini ve bu şiirlerin bağlamını ikişer – üçer gün arayla altı bölümden oluşan bir yazı dizisi hâlinde merhumun vefatının yıldönümü münâsebetiyle okuycular ile paylaşacağız.

Bugünkü makalemizde Merhum Çolpan’ın öz ve edebî yaşamını, sonraki beş bölümde de Çolpan’ın öne çıkan bazı şiirlerini bağlamları ile birlikte okurlarımızla paylaşacağız.

ÖZ VE EDEBÎ YAŞAMI…

Çolpan’ı kısaca yeni Özbek şiirinin kurucusu ve en büyük şairi, tiyatro yazarı, tiyatro eleştirmeni, çevirmen, hikâye ve roman yazarı olarak tanımlamak mümkündür.

Türkistan’ın Fergana vilayetine bağlı Andican kentinde doğmuş olan Çolpan’ın babası Süleymankul Molla Muhammed Yunusoğlu (1874-1929) yaşadığı devrin tanınmış bilim adamı ve eğitimcisi olduğu gibi birçok şiiri ve divanı da bulunmaktadır.

Çolpan ilk öğrenimini eski mekteplerde tamamladıktan sonra, medreselerde ve Rus okulunda okumuştur.

Arapça, Farsça ve Rusça gibi dilleri çok iyi derecede bilen Çolpan Türkçe, Almanca ve İngilizceyi tutkuyla öğrenmiş, Doğu ve Batının sosyo-politik bakış açısından etkilenmiştir. Firdevsî, Saadî, Hâfız, Ömer Hayyam ve Ali Şir Nevâî gibi büyük şahsiyetlerin eserlerini büyük bir feyzle okumuştur.

Devrin diğer Ceditçileri gibi Osmanlı, Kazan, Azerbaycan Türk edebiyatlarını yakından takip etmiş olan Çoplan, Türkiye’den Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Mehmet Emin, Ziya Gökalp, Mehmet Akif gibi şair ve yazarları yakından tanımıştır.

Yazı hayatı 1913-1914 yıllarında “Kalender”, “Mırza Kalender”, “Andicanlı” ve en son “Çolpan” mahlası ile kaleme aldığı çeşitli eserleri ile başlamıştır. Şaire Çolpan mahlası, devrin ileri gelen eğitimcilerinden Münevver Kârî Abdureşidhanov tarafından verilmiştir.

Onun ilk eserleri “Fergana Avazı” ve “Türkistan Avazı” isimli yerli gazetelerde ve Orenburg’daki “Şuara” dergisinde yayımlanmıştır. Çolpan’ın “Katılım”, “Türkistan” ve “Buhara Haberleri” adlı gazetelerde yürüttüğü çalışmaları, edebî eserlerinin temelinin sağlam bir şekilde oluşmasına zemin hazırlamıştır.

Türkistan'da 1905 yılından sonra Cedidciler tarafından çıkarılan gazete ve dergilerle İsmail Gaspıralı, Mahmudhoca Behbûdî ve Münevver Kârî gibi Cedidcilerin etkisi altında kalmıştır.

Türk dünyasının ve bilhassa Türkiye'nin hayat tarzı ve kültürünü öğrenmeye çalışmış olan Çolpan 1913 yılından itibaren eser vermeye başlamış, ilk makalelerini Sadâ-yı Türkistan, Sadâ-yı Fergana ve Türkistan gazetelerinde yayımlamıştır.

1914-1917 yıllarında, milliyetçi bir gazeteci olarak tanınan Çolpan devrinin önemli meselelerini, Bahar Avulları, Vatanımız Türkistan'da Temir Yollar, Oş, Doktor Muhammedyar, Yılda Bir Keçe, Şarq Poezdi Keldi, Şarq Uyğangan, Çimkent, Quturgan Müstemlekeçiler, Yol Esdeligi gibi eserlerinde yansıtmıştır.

Çolpan'ın sanatkâr olarak tanınmasını sağlayan eserleri, şiirleri olup ilk şiirleri de 1922 yılında Özbek Yaş Şâirleri adlı antolojide yayımlanmıştır. Aynı yıl, ilk şiir kitabı olan Bulaqlar yayımlanmıştır. Sonraki yıllarda Uyğanış (1924) ve Tan Sırları (1926), 1930'lu yıllarda da Saz ve Cor adlı şiir kitapları basılmıştır.

İlk üç şiir kitabında, Şark ülkelerini işgâl eden sömürgeci Ruslar ile İngilizlere duyulan nefret, onlara karşı mücâdele duygusu, Rusların baskı, zulüm ve katliamları, Hokand ve Türkistan'ın diğer şehirlerinde dökülen kanlar, Türkistan'ın parçalanması, halkın açlık, sefâlet ve çaresizliği, esir Türkistanlıların ümitleri ve yüksek millî şuur, açık veya metaforik olarak ve sanatkârane bir üslûpla dile getirmiştir.

Türkistan'ın parçalanıp 1924 yılında Özbek SSC'nin kurulmasından sonra takip edilen acımasız politikalar karşısında, diğer millî aydınlarla birlikte Çolpan da susmak zorunda kalmış ve 1925 yılında sanat anlayışındaki zoraki değişikliği ifade etmiştir.

Şiirleri yüzünden sekiz kez tutuklanan Çolpan, Stalin devrinde 1937 yılında Taşkent'te yapılan bir yazarlar toplantısında, 'eserlerinde, ideolojik açıdan komünizm dışı meselelerle uğraştığı için, davaya ihanet ettiğini söyleyerek suçunu itiraf etmesi' istenmiştir, buna karşı Çolpan "Siz beni üç gün içinde ıslah edemezsiniz" diye cevap vermiştir.

Aralıksız devam eden baskı ve tehditlerin ardından 14 Haziran 1937 tarihinde, pantürkist olmakla suçlanarak "halk düşmanı" olarak tutuklanmış ve bir yıldan fazla süren sorgu ve işkencelerden sonra 4 Ekim 1938 tarihinde kurşuna dizilmek suretiyle öldürülmüştür.

Çolpan, bu kanlı dönemde, baskı ve zulümlere rağmen büyük bir edebî miras bırakmış bir şairdir.

Şiirin yanında nesirle de meşgul olarak hikâyeler, Halil Fereng, Çörinin İsyanı, Yarqınay, Muştumzor, Ortaq Qarşıbayev, Hücum gibi tiyatro eserleri ile Kece ve Kündüz adlı bir roman yazmıştır. Bu romanın Kece adlı birinci bölümü, 1936 yılında yayınlanmış olmakla birlikte ikinci kısmı kayıptır.

Tercüman olarak da Shakespeare'in Hamlet, Puşkin'in Boris Godunov ve Dubrovskiy, Gorki'nin Ana adlı eserlerini Özbek diline kazandırmıştır.

1990 yıllarda, Çolpan'ın bütün eserleri yayımlanma imkânına kavuşmuştur.

1991 yılında, Fıtrat ve Abdullah Kadirî gibi haksız yere öldürülen diğer millî aydınlarla birlikte Çolpan'a da Uluslararası Nevâî Ödülü verilmiştir. Ayrıca Çolpan adına da uluslararası ödül ihdâs edilip, cadde ve kütüphânelere ismi verilmiştir.

Yeni Özbek Şiir Akımının kurucusu, yetenekli yazar, aynı zamanda oyun yazarı, yayıncı ve çevirmen olan Çolpan’ın ulusal bağımsızlık ve özgürlük, çalışmalarının temel unsurları olmuştur.

Şiirlerini daha çok hece ölçüsüyle halk şiiri tarzında yazmış olan Çolplanın şiirlerinin ana temaları halkının özlemleri, doğa, istiklâl, hürriyet, maarif (eğitim) ve kadın haklarıdır.

Eserlerinde halkın sıkıntılarını gür sesiyle haykırıp dile getirmiş ve ilk şiirlerinde Ali Şir Nevâî ve Fuzûli'yi örnek almış olan Çolpan’ın sonraki şiirlerinde de Mehmet Âkif, Mehmet Emin Yurdakul, Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin'in izleri görülür.

(Devam edecek)

KAYNAKLAR

Durukoğlu, Salim ve Salik, Sevim, “Türklerin Uğradığı İşkence, Sürgün, Katliam ve Soykırımlar Sözlüğü”, https://www. readcube.com/articles/10.31126/akrajournal.328544, Erişim Tarihi: 10.09.2022.

Gömeç, Sadettin; https://www.kutluasya.com /ey-guzel-turkistan-sana-ne-oldu-abdulhamid-colpan/, Erişim Tarihi: 02. 10.2023.

Karakaş, S.; “Abdülhamid Süleymanoğlu Çolpan”, T.C. İstanbul Aydın Üniversitesi Uygulama Dergisi, S. 14.

Paksoy, İrfan, “Çağdaş Özbek Şiirinde Yiğit ve Mazlum Bir Ses: Çoplan”, 03.10.2022, http://www. dibace. net/portreler/cagdas-ozbek-siirinde-yigit-ve-mazlum-bir-ses-colpan/, Erişim Tarihi: 02.10.2023.

Paksoy, İrfan; “Bir Kızıl Terör Kurbanı: Abdülhamit Süleyman Çolpan”, 04.10.2022, Milli Devlet Gazetesi, https://www.millidevletgazetesi.net/KoseYazisi/bir-kizil-teror-kurbani-abdulhamit-suleyman-colpan-4718, Erişim Tarihi: 03.10.2023.

Paksoy, İrfan; Türkistan’dan Balkanlara, Basılmamış eser.

Uygur, Asiye; “Abdülhamid Süleymanoğlu”, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/suleymanoglu-abdulha-mid, Erişim Tarihi: 10.11.2020.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Paksoy Arşivi