Çolpan-2 (öne çıkan kimi şiirleri ve bağlamı)
GİRİŞ…
1937-1938 döneminde Stalin tarafından SSCB bünyesindeki Türk illerinde gerçekleştirilen Büyük Tasfiye, Büyük Temizlik ya da Repressiya bağlamında sözde mahkemelerde mesnetsiz ithamlarla yargılanıp ölüme mahkûm edilen aydınlardan biri de 4 Ekim 1938 tarihinde kurşuna dizilerek öldürülen Özbekistan Türkü Abdülhamit Süleyman Çolpan (1897-1938)’dır. Merhumun vefatının 85. yıldönümünde “Çolpan-1” başlıklı yazımızda öz ve edebî yaşamını anlattıktan sonra altı bölümden ibaret yazımızın bu ve takip eden bölümlerinde de öne çıkan kimi şiirleri ile birlikte anmaya devam edeceğiz.
ÖZBEKİSTAN TOPRAKLARINA DAİR…
Günümüz Özbekistan toprakları geçmişte belli ölçüde Türkistan coğrafyasındaki Hive Hanlığı, Hokand Hanlığı ve Buhara Emirliğinde bulunuyordu. Bu devletler 19. Yüzyılda Rus saldırılarına karşı koyamayınca 19. yüzyılın üçüncü çeyreğinde Rusya himâyesine girmek zorunda kalmış, Ekim Devrimi (1917) sonrasında da bu coğrafya Bolşeviklerin hâkimiyetine girmiştir. SSCB’nin dağılması üzerine de ülkedeki sona sosyalist yönetim 1991 yılında sona ermiş ve Özbekistan Cumhuriyeti kurulmuştur.
ŞAİRİN ÖNE ÇIKAN KİMİ ŞİİRLERİNDEN BİR DEMET
Yazarın aşağıdaki şiirinin başlığındaki “Merih Yıldızı”, Samanyolu galaksisindeki Güneş’in etrafında bulunan gezegenlerden biri olup bu gezegenin Latince ismi Mars, Arapça ismi de Merih’tir. Bu gezegen, yüzeyinde yaygın demir-oksitten dolayı kızılımsı bir görünüme sahip olduğu için Kızıl Gezegen olarak da bilinir.
Telmih, şairlerin şiirlerinde zaman zaman kullandıkları bir edebî sanat türü olup Çolpan da 1920 yılında yazmış olduğu bu şiirinin başlığında yer alan “Merih Yıldızı” ifadesi üzerinden ülkesine Kızılordu’nun / Kızılların / Bolşeviklerin hâkim olmasına değinerek, ülkesinin ve halkının elim hâlini dile getirir.
MERİH YILDIZINA
Güzel yıldız, yerimizin en değerli akrabası!
Neden bizden kaçıp bunca uzaklara düştün?
Akrabana niçin hiç konuşmadan durursun?
Söyle yıldız, hâlin nedir? Nasıl buldun dünyayı?
Bizim yerde olup duran aşağılıklar, hor görmeler.
Söyle yıldız senin de kucağında olur mu?
Var mı sende bizim gibi insanlar,
İki yüzlü iş bozanlar, şeytanlar.
Arkadaş kanını kana kana içen sülükler
Kardeş etini doymadan yiyen kaplanlar.
Var mı sende, öksüz, yoksulun kanını
Toplanıp içki gibi içenler,
Var mı sende, bütün dünya varlığını
Kendi cebini doldurasıya emenler?
Var mı sende bir ülkeyi yandırarak
Kendi kazanını kaynatıcı hakanlar?
Var mı sende karın, mide yolunda
Milletini, yurdunu, var mı, yoğunu satanlar?
ÖZ VATANINDA MAZLUM OLMAK…
Bilindiği üzere 19. yüzyılın üçüncü çeyreğinde Türkistan ya da Orta Asya Coğrafyası Rusya egemenliğine girmişti. Ekim 1917 Devrimi’nden sonra Taşkent de Bolşeviklerin hâkimiyeti erken ele geçirdiği şehirlerden birisi olmuştur. 15 Kasım 1917 tarihinde Türkistan Ülkesi Sovyet’inin 3. Kongresi’nde bölgedeki Sovyet egemenliği ilan edilmiş, Ülke Sovyeti’nin başına F.İ. Kolesov getirilmiş, bu bölgedeki Bolşevik hâkimiyeti 1919 yılında bir isyanla sarsılmış olsa bile kesintisiz devam etmiş, 1918-1924 döneminde bölge Bolşevikler tarafından merkezi Taşkent olan Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti vâsıtâsıyla yönetilmiştir.
Aşağıdaki “Ben ve Başkaları” başlıklı şiirin yazılmış olduğu 1921 yılında Şairin ülkesi bir yana Türkistan coğrafyasında Bolşevik hâkimiyeti ve yönetimi mevcuttur. Şair bu şiirini böylesi bir dönemde yazmıştır. Türkistan’ın yerli ve millî evladının bu şiirinde ülkesinin ve Türkistan coğrafyasının acınası hâlini ziyâdesiyle hissetmek mümkündür. Bu bağlamı dikkate alarak şiiri okumak ve üzerinde tefekkür etmek isabetli olacaktır.
BEN VE BAŞKALARI
Gülen başkalarıdır, ağlayan benim
Oynayan başkalarıdır, inleyen benim
Hürriyet masallarını dinleyen başka,
Esaret türküsünü dinleyen benim.
Başkalarında kanat var, göklere uçar
Dallara konar, bağlarda gezer
Sözleri sedef gibi, sesi ney gibi
Şarkısını her yerde herkese söyler.
Bende de kanat var, lâkin bağlanmış
Bağ yoktur, dal yoktur, kalın duvar var
Sözleri sedef gibi, sesi ney gibi
Şarkım var, onu da duvarlar dinler
Hür olan başkaları, hapsolunan benim
Hayvan yerine konulup horlanan benim.
BOLŞEVİK BOYUNDURUĞUNDAKİ BİR ÜLKE
Bugünkü Özbek (Türkü) kimliği 20. yüzyılın başlarından itibaren (millî ve yenileşmeci çizgideki) Cedidci akımın da etkisiyle zaman içinde oluşmuş bir olgudur. Artan Rus saldırılarına karşı koyamayan Türkistan’daki Türk hanlıkları 19. Yüzyılın üçüncü çeyreğinde peş peşe Rusya egemenliğine girerler. Ekim Devrimi’nin (1917) ardından da Türkistan coğrafyası Bolşevik idare altına girer. Bu dönemde Türkistan coğrafyasındaki Türk halkları için şartlar ağırlaşarak devam eder. Şair 7 Eylül 1921 tarihinde yazdığı aşağıdaki “Halk” başlıklı şiirde halkın gücüne vurgu yaparak halkına ümit ve özgüven vermeye çalışır.
HALK
Halk denizdir, halk dalgadır, halk güçtür.
Halk isyandır, halk alevdir, halk öçtür.
Halk ayaklansa, güç yok ki (onu) durdursun;
Kuvvet yok ki halk isteğini yok etsin.
Halk isyanı saltanatı yok etti,
Halk istedi, taç ve tahtlar yıkıldı.
Halk istese özgür olsun bu ülke,
Gitsin onun başındaki gölge...
Bir ayaklanır, bir köpürür, bir kaynar,
Bir yönelir, bir heyecanlanır, bir oynar.
Yokluğu da açlığı da yok eder,
Kendi yurdunu her şeye tok eder...
Bütün gücü halk içinden alalım,
Kucak açarak halk içine varalım!
(Devam edecek)
KAYNAKLAR
Karakaş, Şuayıp; “Abdülhamid Süleymanoğlu Çolpan”, T.C. İstanbul Aydın Üniversitesi Uygulama Dergisi, Sayı: 14.
Kocaoğlu, Timur; “Çağdaş Özbek Şiiri”, https://tdk.gov.tr/wp-con-tent/uploads/2014/09/1996_01_01_ kocaoglu.pdf, ss.19-20, Erişim Tarihi: 10.12.2020.
Kuçkartay, İristay ve Öz Çolpan, Aynur; “Özbek Edebiyatından Seçmeler II – Çolpan”, https://dergi park.org. tr/tr/ download/ article-file/1362075, Erişim Tarihi: 15.09.2022.
Paksoy, İrfan, “Çağdaş Özbek Şiirinde Yiğit ve Mazlum Bir Ses: Çoplan”, 03.10.2022, http://www. dibace. net/portreler/cagdas-ozbek-siirinde-yigit-ve-mazlum-bir-ses-colpan/, Erişim Tarihi: 02.10.2023.
Paksoy, İrfan; “Bir Kızıl Terör Kurbanı: Abdülhamit Süleyman Çolpan”, 04.10.2022, Milli Devlet Gazetesi, https://www.millidevletgazetesi.net/KoseYazisi/bir-kizil-teror-kurbani-abdulhamit-suleyman-colpan-4718, Erişim Tarihi: 03.10.2023.
Paksoy, İrfan; Türkistan’dan Balkanlara, Basılmamış eser.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.