Nazlı Ilıcak ve Altan kardeşler hakkında karar verildi
FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın İstinaf Mahkemesinde yeniden yargılandığı davada, savcı mütalaasını açıkladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün(FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin, gazeteci Mehmet Altan, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 6 sanığın İstinaf Mahkemesinde yargılanmasına başlandı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesinde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek jandarmalar eşliğinde cezaevinden getirildi. Tutuksuz sanık Mehmet Altan ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Tutuklu sanık Nazlı Ilıcak'ın savunmasının ardından tutuksuz sanık Mehmet Altan savunmasını yaptı. Mehmet Altan savunmasında, “İstanbul 26'ncı Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını hukuksal bir gerekçe ve hukuksal bir karar saymak mümkün değildir. Hiçbir somut olgu, hukuksal bir delil söz konusu değildir. Ve ben yazarak ve konuşarak manevi eylemde bulunmuşum. İdamlık manevi cebir suçu işlemişim. Dosyadaki iki yazı ve televizyonda sarf ettiğim birkaç cümleyle ‘cebir ve şiddet uygulayarak anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' etmişim. Ne gariptir ki bu iki yazıdan biri de 15 Temmuz'dan sonra yazılmış. Düşüncelerimden, fikirlerimden dolayı benliğime yönelik bu zulmü bitirmesini talep ederim" dedi.
MAHKEME ERTELENDİ
Bunun üzerine savunma yapan tutuklu sanık Ahmet Altan, “Bu dava, bir televizyon programında darbecilere 'sübliminal mesaj' verdiğimiz iddiasıyla başladı. Sübliminal mesaj, görülmeyen, duyulmayan, bilinçle algılanmayan, dolayısıyla somut bir kanıtla ortaya konulamayacak bir iddiadır. Bütün dünyayı güldüren iddiayla başlayan süreç, bizim 15 Temmuz 2016'daki darbeye bizzat iştirak ettiğimizi söyleyen ve bizi ağırlaştırılmış müebbete mahkum eden bir kararla sonuçlandı” diye konuştu.
“Manevi cebir diye bir suç yoktur”
Hakkındaki iddiaların hiçbirinin somut olmadığını savunan Ahmet Altan, "Bizim ceza yasamızda 'manevi cebir' diye bir suç yoktur. Biz olmayan bir davada yargılanıp, olmayan bir davada mahkum olduk. Yargıdaki bu çöküntüyü tamir etmek sizin elinizde. Benim talebim açık ve net. Ortada somut bir eylem, somut bir yasa maddesi, somut bir kanıt yoksa bu davayı bitirin. Vereceğiniz karar, benden ziyade yargının ve devletin geleceğini belirleyecektir" dedi.
Savcı, yerel mahkemenin kararının onanmasını istedi
Duruşmada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve tutuksuz sanık Mehmet Altan hakkında yerel mahkeme tarafından “anayasayı ihlal” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının onanmasını istedi.
Duruşma, sanıkların esas hakkında mütalaaya ilişkin son savunmalarının alınması için 2 Ekim 2018 tarihine ertelendi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.