Yıldırım Kaya'dan Bakan Selçuk'a Çağrı
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya Bakan Ziya Selçuk’a çağrıda bulundu.
CHP’NİN EĞİTİM POLİTİKALARINDAN SORUMLU GENEL BAŞKAN YARDIMCISI YILDIRIM KAYA’DAN BAKAN SELÇUK’A ÇAĞRI;
Yıldırım Kaya: Sen taşın altına elini koy ben gövdemi koyacacağım
CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya Bakan Ziya Selçuk’a çağrıda bulunarak “Milli Eğitimi siyasallaştırma, milli eğitim politikası haline getir. Bir devlet politikası olsun sen taşın altına elini koy ben gövdemi koyacağım. Yaptığın her doğru işin yanında olacağım, yanlışının karşısında olacağım” diyerek çağrıda bulundu.
Anadolu Gazetesi Kurucu sahibi Ali Çetin ve Anadolu Gazetesi Muhabiri Gülferi Özbek, Cumhuriyet Halk Partisi Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya’ya makamında hayırlı olsun ziyaretinde bulundular. Anadolu Gazetesi Muhabiri Gülferi Özbek, Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya ile gündemi değerlendiren bir röportaj yaptı. Eğitimden spora, sanattan siyasete birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulunan Kaya sorunların çözümü için canla başla çalışacağını belirtti.
Gülferi Özbek: Mazbatanızı alıp Meclise geldiğiniz ilk günkü düşünceleriniz nelerdi? Ne tür çalışmalar yapmayı planladınız?
SORUMLULUKLARIM ARTTI
Yıldırım Kaya: Mazbatayı aldığım ilk gün üzerime kocaman bir yük yüklendiğinin farkına vardım. Şimdi insan mazbatayı aldığında bir hafiflik hisseder, kuş gibi hafifler, oh be hedeflerime ulaştım der. Ama benim hedefim Türkiye’deki sistem değişikliğini durdurmak ülkedeki bozuk düzeni ve bozuk çarkı durdurup yeni bir sistemi inşa etmekti. Yani yeni bir yönetimi değiştirmekti. Ama bunu başaramadığım için şimdi seçmenlere ve Türkiye halkına özellikle de Ankara halkına verdiğimiz sözleri nasıl yerine getireceğiz? Sorumluluğum arttı. Şöyle bir düşündüm. 40 yıl önce bıyıkları terlemiş bir delikanlı olarak ülkeye karşı sorumluluğumu düşünüp hiçbir imkan yokken nasıl gözü kara mücadele etmişsem şimdi donanımlarım arttı. Zırhım da var bu zırhla birlikte bahane üretmeden halkın sorunlarına koşacaksın” dedim.
ANKARA’NIN SORUNUNU ÇÖZMEK GÖREVİMİZ
İktidarda kim olursa olsun benim görevim ben Ankara milletvekiliyim dolayısıyla sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekili değilim, artık Ankaralıların milletvekiliyim Ankara’nın sorununu çözmek Ankara Valisinin de görevi, Milli Eğitim Bakanı ve ilgili bakanların da görevi. Milletvekilinin hangi partiden olduğuna bakmadan bu bakanlar halkın sorunlarına çözmek zorunda. Bende bu anlayışla bakana giderim, valiye giderim, milli eğitim müdürüne giderim diye düşündüm ve bu duygu ile dedim ki, “Bu yükün altından kalkarsın Yıldırım Kaya” mazbatayı aldığım ilk anki düşüncem buydu. Bu duyguyu yaşadım.
Gülferi Özbek: Eğitimden Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı oldunuz. Eğitim alanındaki çalışmalarınız neler olacak ve aynı zamanda Meclis’te soru önergesi verdiniz. Bu soru önergesi hakkında karşı taraftan aldığınız cevap ne oldu?
BAKAN SELÇUK’A MEKTUP YAZDIM
Yıldırım Kaya: Şu ana kadar yaklaşık 25’in üzerinde yasa teklifi ve soru önergesi verdim. Hiç birine şuana kadar yanıt alamadım. Hatta birinde Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, bir milyon öğretmene bir mektup gönderdi. Bende bir öğretmenim. Mektubu öğretmenlere gönderdiğini duyunca basından okudum bende oturdum bir mektup yazdım. Dedim ki, “Mektubunu aldım. Bu iyi dileklerin beni memnun etti. Ama bir öğretmen olarak benim 3600 ek gösterge sorunum var. Yıldırım Kaya bir yasa teklifi verdi AK Parti milletvekili bunu destekleyecek mi? Desteklerse sevinirim.
SORU ÖNERGESİNE CEVAP ALAMADIM
Yıldırım Kaya: Eğitim öğretim yılı açılıyor. Ben daha 10 yıldır giydiğim takım elbiseyle gideceğim. Bana eğitimi-öğretim yılında bir eğitim-öğretim tazminatı verecek misin? Ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu öğretmen ayrımını kaldıracak mısın? Ben eşimden ve çocuklarımdan ayrıyım çünkü benim tayinim Hakkari’de, çocuklarım ve eşim Ankara’da. Ben buraya gelemiyorum 6 yıl beklemem gerekiyor. Bunu çözecek misin? Gibi öğretmelerin temel sorunlarını yazdım altına dedim ki “Kestane Kebap Acele Cevap” ne soru önergesine, ne yasa teklifine ne de bu mektuba şuana kadar bir yanıt alabilmiş değilim. Ama bunlardan bıkmayacağız, ben öğretmenlerin 3600 ek gösterge haklarını alabilmesi için mücadeleme devam edeceğim. Öğretmenlerin bu sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımının kaldırılması için mücadele edeceğim. Okullarda idarecilerin ve öğrencilerin yaşadığı sorunların çözümlerine dair tüm önerileri aktaracağım. Çünkü şöyle bir şey söyleyeyim, “Göreve gelir gelmez, Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldum. Eğitim-Bir-Sen’i, Tür-Eğitim-Sen’i, Anadolu-Eğitim-Sen’i, Eğitim-İş’i, Eğitim-Der’i, Veli Der’i, Seta Vakfını ve köy enstitüleri ziyaret ettim. Bunlara eğitimde yaşadığımız sıkıntılar nedir, nasıl çözüm istiyorsunuz diye sordum. Bu soruları aldım şöyle bir şey yaptım “Ankara, İstanbul, İzmir, Muğla, Aydın ve Büyükşehirlerin tamamında ilçe eğitim sekreterleri ile eğitim toplantıları yaptım.
PARTİLİ PARTİSİZ AYRIMI YAPMAYACAĞIZ
Yıldırım Kaya: Dedim ki okullar açılıyor. Bundan sonra ilçede eğitim sekreterimiz, ilçe mille eğitim müdürünün karşılığıdır. İldeki il eğitim sekreterimiz, il milli eğitim müdürünün karşılığıdır. Bende bakanın karşılığıyım. İlinizde ve ilçenizde yaşadığınız tüm sorunları takip edeceksiniz. Eğitim masaları kuracaksınız ve takip edeceksiniz. İlçede çözemiyorsanız ile, ilde çözemiyorsanız bana ulaştıracaksınız. Ve biz burada da asla ve asla partili partisiz ayrımı yapmayacaksınız. Sorun yaşayan her kim olursa olsun ister MHP’li ister AK Partili, ister HDP’yi ister İYİ Partili ister başka bir partiden olmasının hiç önemi yok. Sorun gelmişse haklıda tarafı varsa bunu çözmek boynumuzun borcudur. Kavga ederek değil, ilçe milli eğitim müdürüne, okul müdürüne yanlışı anlatarak çözeceğiz.
SORUNLARI KAVGALARLA DEĞİL DİYALOGLARLA ÇÖZECEĞİZ
Yıldırım Kaya: Diyaloglarla çözeceğiz, kavgalarla değil. Bunun için de eğitimin paydaşlarının tümüyle görüştükten sonra Milli Eğitim Bakanıyla da yarım saat görüştüm. Şunu söyledim, “Siz üç yıl Yıldırım Kaya: Öğretmenlik yapmış birisiniz ve ben öğretmenim diye başlıyorsunuz. Bu büyük bir onur öğretmenler için. Ama ben 32 yıllık öğretmenim. İşin kolay olmadığın biliyorum çünkü eğitim bilimlerinden geliyorsun. Senin de işin kolay değil bende Eğitim-Bir-Sen Başkanlığından geliyorum. Yani ikimiz birbirimizi takip edeceğiz. İkimiz de alanında yetkin isimleriz. Ben şunu da söyledim kendisine, “Milli Eğitimi siyasallaştırma, milli eğitim politikası haline getir. Bir devlet politikası olsun sen taşın altına elini koy ben gövdemi koyacağım” dedim. Yaptığın her doğru işin yanında olacağım, yanlışının karşısında olacağım. O şey dedi, “Kıyameti koparmak lazım” dedi. Bende dedim ki, “Benim bildiğim kıyamet Mehdi gelince kopar. Sen Mehdi misin? Kıyameti koparmak istiyorsan dedim, “Kaçak saraya deprem olsun. Yani şöyle yap, “Eğitimi tam gün yaptım de, sözleşmeli ücreti öğretmen ayrımını kaldırdım de. Atanmayan öğretmenleri atadım de, LGS’yi kaldırdım de, bak dedim o zaman kıyamet nasıl kopuyor. Kıyamet nerede kopar o zaman Saray’da. Şimdi depreme dayanıklı yapıldıysa mesele yok. Ama senin bu tavırların orada kıyameti koparır.”
KIYAMETİ KOPARACAKSIN
Yıldırım Kaya: Şöyle bir durum var. Milli Eğitim Bakanlığı merdivenlerinden bir yuvarlanarak inmek var, bir de başın dikmek çıkmak var. Şimdi bunu yaparsan başın dik alnın ak çıkarsın. Çünkü müfredatı değiştirdim diyeceksin. Dört+dört+dört sistemini kaldırdım, bir+sekiz+dört sistemine geçtim diyeceksin. El yazıyı ben getirmiştim Talim Terbiye Kurulu Başkanı iken kaldırdınız şimdi yeniden getiriyorsunuz diyeceksin. Karma eğitim olmazsa olmazımız diyeceksin, zorunlu diyeceksin bunları söyle dedim kıyamet kopar işte. Ya Mehdi gelince kıyamet kopar, ya da sen bunları söyleyince kıyamet kopar” dedim.
Gülferi Özbek: Eğitimden Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı olduğunuzun yanı sıra, bir de spor kurulunda başkanlık yapıyorsunuz. Spor alanında ne tür çalışmalar yapacaksınız?
SPORU SİYASETE KARIŞTIRMAMALIYIZ
Yıldırım Kaya: İkisi de milli. Sporun da milli olması lazım. Mesela önceki gün A Milli Futbol Takımımız İsveç, karşısında yenik duruma düşmesine karşın ortaya koyduğu müthiş mücadele ile maçı 3-2 kazandı ve ben bundan gurur ve onur duydum. Bu gurur ve onuru hepimiz yaşamalıyız. Spora siyaseti karıştırmamalıyız, karıştırırsanız olmaz. Sporda başarılı olan yetenekli olanların önünü açacaksınız. Bunun yolu da sabahları halkımız bahçelerde yapıyorlar. Spor yaparken bilinçsiz yapıyorlar bizim yapmamız gereken bizim belediyelere talimatımız şudur, “Halkın spor yaptığı tüm alanlarda beden eğitim öğretmenler işsiz. Binlerce beden eğitim öğretmeni işsiz. Bu öğretmenleri işe alın açtığınız yüzme havuzunda öğretmenler olsun. Beden eğitim öğretmenleri halkın spor yaptığı yerlerde sabahları gitsin bunlara halka bilinçli spor yaptırsınlar. Sporun ahlakı da, sağlığı da beraberinde getirdiğini de bilmemiz lazım.
VATANDAŞLAR SPORLA İÇ İÇE OLMALI
Yıldırım Kaya: Mustafa Kemal Atatürk niye “Ben Sporcunun Zeki Çevik ve Ahlaklı Olanını Severim” dedi. Çünkü toplumu değiştirecek ve dönüştürecek budur. Biz sporu yani futbolu ve sporun diğer branşlarını toplumu uyutmak ve uyuşturmak adına kullanmayacağız. Toplumu daha sağlıklı daha zinde haline getireceğiz. Dolayısıyla öğretmenin sporla iç içe olması lazım. Benim diğer yanımda ben atlettim yani koşucuydum. Daha sonra öğretmenlik yıllarımda da futbol, satranç masa tenisi takımları kurdum ve atlet yetiştirdim. Kırşehir’de yetiştirdiğim öğrencilerden oluşan futbol takımımız Kırşehir şampiyonu olarak şampiyonluk kupasını kaldırdı. Atletizm takımı Kırşehir şampiyonu olup Kırşehir’i temsilen Türkiye’deki müsabakalara katıldı. Masa tenisini köyde hiç kimse bilmiyordu haliye bende bilmiyordum. Öğrendim masa tenisinde Kırşehir üçüncüsü oldular. Yani geldiğimiz yerin aslında sporla bağlantısı var. Hem de Meclis’te spor komisyonundayım.
Gülferi Özbek: CHP’de sürekli bir kurultay tartışmaları sürüp gidiyor. Siz bu konu hakkında neler söylersiniz?
bYıldırım Kaya: Şimdi eğitim ve spor kurultayı olursa eyvallah. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nde kurultaylar iki yılda bir yapılır ya da olağanüstü kurultay talepleri için genel başkan çağrı yapar ya da şöyle bir şey olur, yeterli imza toplanır bunlar olmaz bunların hepsi CHP içerisinde olmalı ve şuanda imza veren arkadaşlarımızda tamamen yerel seçimlere kilitlenmiş durundalar. Biz bir birlik olarak bütünlük olarak yerel seçimlere kilitlendik sadece CHP’lilerin birlikteliği değil halkla birlikte sorunları çözmemiz lazım. Ankara’da eğer Melih Gökçek’in tüm yaptıklarını bir başka AK Partili belediye başkanı silmek için gayret ediyorsa bugüne kadar söylediğimiz her şey doğruymuş.
KURULTAY SÜRECİNİ KAPATTIK
Yıldırım Kaya: Melih Gökçek yanlışlar yaptı dedik. Mustafa Tuna bey geldi bizim yanlış dediğimiz bir bir söküp atıyor. Demek ki haklıymışız. Şimdi Mustafa beyin de yanlışları var. Çünkü bir zihniyetin devamı dolayısıyla Ankara’nın, İstanbul’un yeniden bir kent yaşamına dönmesi lazım. Birçok bina adeta ucube gibi gözümüzün önünde duruyor. Bizde şöyle bir şey var. Kendi içimizde değerlendirmeleri yaptık. Bu kurultay sürecini kapattık. Biliyorsunuz ki Müslüman, Müslümana üç gün küs durur. CHP kendi içerisinde özgürlükçü bir partidir. Kendi içerisinde tartışır, tartışmaları yürütür daha sonra yoluna devam eder.
Gülferi Özbek: Yaklaşan yerel seçimler öncesi parti olarak nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?
ADAYLAR ŞEFFAF VE AÇIK OLACAK
Yıldırım Kaya: Bir bizim belediye başkan adaylarımız toplu çıkacaklar söz verip mal varlıklarını açıklayacaklar. Aday olma koşulu bu. Her üç ayda bir belediyedeki çalışmaları mali raporu alarak sitelerine koyup açıklayacaklar. Açık ve şeffaf olacaklar. Kendi varlığıyla belediyenin varlığını dönem dönem ara ara kamuoyu ile paylaşacaklar. Belediyenin varlığında yükselme varsa karlıdır, düşme varsa hırsızlık vardır. Kendi varlığında yükselme varsa sorundur, varlığında düşme varsa belli ki belediye başkanımız sorunlar yaşıyor ve acılar içerisinde. Belli ki belediye başkanlığı zulüm olmuş ona. Halkına hizmet ediyor, ama aşırı derece mal varlığında yükselme varsa bu problemdir. Dolayısıyla bütün partilerin de bunu yapması gerekiyor.
KÖKLÜ SORUNLAR MASAYA YATIRILACAK
Yıldırım Kaya: Bizim başkanlarımızın bulunduğu beldede ilçede ve ilde yoksulların bulunduğu her yerde kreş açma zorunluluğu olacak. AK Parti iktidarı 16 yıldır yurt açmıyor. Özellikle kız öğrenci yurdu, kız öğrencilerin okumasına olanak sağlayacak olanların açılması beldenin köklü sorunlarını mutlaka masaya yatıracak kentin dokusunu bozan işler yapmayacak, yeşili yok eden değil yeşili çoğaltan anlayış olduğu sürece bütün bütün bir yerel yönetim programı hayata geçirebilecek adaylar çıkaracağız. Bazı yerlerde ön seçim yapacağız, örgüt karar verecek. Bazı yerlerde eğilim yoklaması yapacağız. Bazı yerlerde eğilim artı+anket yoklaması yapacağız. Bazı yerlerde anket bazı yerlerde de sadece örgütün kendi içerisinde karar alınacak.
Gülferi Özbek: 24 Haziran seçimleri sonrasında Kırşehir’den 2 tane CHP milletvekili çıktı. Bu durum hakkında neler söyleyeceksiniz?
KIRŞEHİR KAYBETTİĞİ MİLLETVEKİLLERİNİ GERİ ALDI
Yıldırım Kaya: Bunu şöyle anlatayım. Senin babanın yaşı da yetmez benim yaşımda yetmez. Kırşehir 5 milletvekili ile temsil ediliyordu. Demokrat Parti zamanında Sonra ilçe yapıldı. İlçe yapıldığı zamanlarda milletvekili sayısı 3’e düşürüldü ve yıllar sonra ev sahibinin beceriksizliği yüzünden nüfus azaldı. Nüfusun azalması ile de milletvekili sayısı 2’ye düştü. Bu yıl 24 Haziran seçimlerinde Kırşehir alacağını geri aldı. Bu yıl 5 arkadaşımız CHP, MHP ve AK Parti olmak üzere Kırşehirli olarak Ankara’dan milletvekili seçildi. 2 tane AK Parti ve CHP olmak üzere Kırşehir’den milletvekilimiz var. Toplamda 7 milletvekilimiz oldu. Yani 5’ten bizi 2’ye düşürmüşlerdi. Bu seçimlerde 2’den 7’ye çıkarttık.
SENDİKAL HAREKETİN, ESNAF ÖRGÜTLENMESİNİN TEMELİ KIRŞEHİR
Yıldırım Kaya: Mesele sayının artma meselesi değil. Mesele Kırşehir. Sendikal hareketin, esnaf örgütlenmesinin temeli Kırşehir’de atılmıştır bunun en güzel örneği de Ahi Evran-ı Veli. Türkiye’de sendikacılığı ve esnaf örgütlenmesini ve toplumsal dayanışmayı öğreten Ahi Evran-ı Veliyi yaşatacağız. Saf, sade Türkçe’yi yapan, Türk Dili ve Edebiyatına en büyük katkıyı Aşıkpaşa yapmıştır. Gökbiliminin ilk icadı Cacabey’dir. Şimdi Şeyh Edebali, Yunus Emre, Hacı Bektaş-i Veli gibi önemli isimlerin bulunduğu yerdir Kırşehir. Hacı Bektaş-i ve Mevlana birlikte o dönemden bu güne gelen güzellikleri Kırşehir’e taşımışlardır. Olmazsa olmazımız sevda türküleri ile kendi sazı ve sözü ile Amerika’daki öğrencilerin bile can kulağıyla dinlediği Neşet Ertaş’ı yetiştirmiştir. Şimdi bu değerleri yeniden su yüzüne çıkaracak ve geleceğe taşıyacak bir iş yaparsak o zaman Kırşehirliyiz diyeceğiz. Kuru kuru Kırşehirlilik olmaz. Ankara’da ve Türkiye’de Kırşehirli bürokratların liyakat esasına göre en üst noktalarda olması için 7 milletvekilinin birlikte hareket etmesi lazım. Burada ben bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı olarak bunu söylüyor ve düşünüyorsam diğer partilerdeki milletvekili arkadaşlarımız da bunları söyleyebilmeli, savunabilmeli. Ben savunacaklarına inanıyorum. Dönem dönem kendileri ile konuşuyorum.
KIRŞEHİR PROTOKOLÜNÜ ZİYARET EDECEĞİZ
Yıldırım Kaya: Bir Kırşehir’e gitme planımız var milletvekilleri olarak. Üniversite rektörünü, valiyi, belediye başkanını ziyaret edeceğiz sorunlarını öğreneceğiz. Daha sonra o sorunların çözümü için birlikte hareket edeceğiz. Kapadokya’ya gelen turistin Kırşehir’e gelmemesi için hiçbir neden yok. Sadece beceriksizlik. Bunların hepsini yapacağız ve Kırşehir’i yeniden Gülşehri olacak.
Gazetemizin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya’ya yaptığı ziyarette Kırşehirliler Vakfı Halkla İlişkiler Müdürü Arzu Yılmaz hazır bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.