İlkeli olmak-1
İlkeli olmak, kendi kendine söz vermektir. Bu hayatı hep böyle yaşayacağım demektir. Bu kurallara ömür boyu sadık kalacağım demektir. İlkesizlik karambol karakter olmak demektir. Dönekliktir. Ne zaman hangi durumda ne yapacağı, nasıl davranacağı belli olmayan fırsatçı ve menfaatçi olmak demektir. Yani oportonist olmak… Sözde bahsedildiği zaman “İşte o adam şudur böyle hareket eder” deniliyor mu yoksa “ona güven olmaz veya onun sağı solu belli olmaz nerede ne yapacağı da belli olmaz” deniliyorsa bu aslında sizin halk nazarındaki profilinizdir. Bir ABD’li filizof, “ilkeli olmak yaşamak kadar zor bir iştir” der. Yaşamak her ne şekilde olursa olsun yaşamak mümkün lakin ilkeli prensipli ve bazı kriterleri olan bir hayat yaşamak zordur. İşte bu ilkeli yaşamak herkesten farklı bir yaşama şeklidir. Herkesin yaşayamayacağı bir hayat tarzıdır.
Siyasette ilkeli olmak daha da zordur. “Dün dündür bu gün bu gündür” bir ilkesizliğin bir işine geldiği gibi hareket etmenin işaretidir. Bir ABD’li sosyolog siyaseti tarif ederken, “Siyaset, durduk yere, boşu boşuna problem yaratıp, bu probleme beyhude çareler arama sanatıdır” der. Yani boş işlerle uğraşan adamların işidir. Laf üreten, lafla gemiler yürüten ama içi boş, kof bir insandır manasına sözler söyle. Yine eski ABD başkanın hanımı ve dışişleri bakanı Hillary Clinton, siyasete girecek kadınlar için” siyasete girecek kadınların derisinin kalın olması gerekir” demekle zarafet timsali kadınların siyasete uygun olmadığını ima etmiştir. Şayet kadından güçlü bir lider çıkmışsa, İngiltere’deki seksenli yılların siyasetçisi Margaret Thatcher hanım gibi güçlü figürler ile baş edemeyen erkekler 0’na, “Demir Lady” lakabı takarak kendi acziyetlerini başarısızlıklarını kapatmaya çalışmışlardır. Öyle ya bir kadın siyasetçiyi alt edemedik öyleyse bir bahane bulalım bari yoksa yerle bir olan karizma bir daha ayağa kalkamaz, işte buldukları bahane bu. Güçlü erkek siyasetçiye ”güçlü lider, kudretli başkan” gibi sıfatlar bulunurken kadına “Demir Lady” diyorlar. Lady ve demir kadını nazik yapısına aykırı bir durum. Aslında suçluyorlar erkekler böyle söylemekle. Benzer bir örnek de on dokuzuncu asrın sonunda Özbekistan’da yaşanmış. Şimdiki adı Kokan (İngilizce olarak yazılan Hokant yanlıştır)Hanı ölünce yerine geçen hanımı Mahlarayım Nadire Begüm. Bu günkü siyasetçilerin hanımı gibi eğlenceye zevk-ü sefaya değil şiir yazmaya, memlekete hizmet etmeye, insanları sevmeye, yardımseverliğe, aile bütünlüğünü sevgi ile korumayı ve sevgi yumağı olmasına özendiren bir yardımlaşma sembolü kadın. Kendisi büyük ve meşhur şaire aynı zamanda. Nadire’yi deviremeyen erkekler, Buhara emirine başvururlar, “bir kadın başımıza geçti, nasıl olur da bir İslam toplumunda başkan kadınlardan olur, başımıza taş yağacak” derler. Hep beraber olup kadını ortadan kaldırırlar. Bakınız onların ilkesizliklerine bahane de İslam ve kadın hakkındaki yalanları ve hezeyanlarıdır.
Hiçbir sebep yokken problem yaratan ve beyhude çareler arayan (aslında kandıran arıyormuş gibi yapan) siyasetçinin ilkeli olması, yaşamaktan hayatta kalmaktan da zordur. Ama ilkeli olan, duruşu olan siyasetçi içindir bu zorluk. Yoksa karambol karakter dediğimiz her yere dönen yanar-döner adamlardan bu zorluk beklenemez. Zaten onlar da işi kolaylaştırmışlar bir dönemde beş parti değiştiren adam olarak dillere destan olmuşlar. Bazen de “Güneş Moteli” gibi utanç verici paylaşımlara alet olmuşlar ve bu yaftayı hala taşımaktadırlar.
Siyasette ilkeli olmak denilince, Gün Sazak aklıma gelir. Rahmetlinin ölüm yıldönümü dolaysıyla ruhu şad olsun. İlkeli oluşunu, dürüst oluşunu canı ile ödeyen yiğit bir adamdır. O’nu hep hayırla yad ederken bu günküleri de hep lanetleyeceğiz. O’nun zamanında Gümrük Bakanlığı müfettişi olarak çalışan bir güzel adam TV de anlattı: “Bir koca çanta dolusu doları getirir kaçakçılar, “bunu al bu senin yedi sülaleni geçindirir dediler demişti. Almadım ama devletimin işini dürüstçe yaptım o kaçakçılara izin vermedim” demişti. İşte ilkeli olmak buna denir. Ama ya şimdi… O zaman çanta dolusu doları kabul etmeyenlerin yerine gelen ahmaklar, idaresi altındaki birimin parasını dolambaçlı yollardan çalmakta iç etmektedirler. Aradaki farka bakınız. Kendi partisini soyan adamların olduğu siyaset elbette ilkesiz siyasettir. Baştakinin kölesi, uydusu olan siyasettir. Siyasetteki ilkesizliklerin tavan yaptığı bu seçim döneminde partileri değil temsil ettikleri anlayışı gelecek yazılarımızda anlatacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.