Yahya Kemal’in bu muhteşem şiirini kendisinin arzusu üzerine yine muhteşem bir bestekar Münir Nurettin bestelemiş ve bu harikulade şarkı ortaya çıkmış. “Körfezdeki üç-beş güzel söyleşirler şarkı gazel. ” Biz bu şarkıda sözü edilen güzellerden değil Körfezdeki Arap şeytanlarından bahsedeceğiz.

Gerçi bunlara şeytan bile denmez. Olsa olsa şeytanın askerleri olabilirler. Özbekistan’ın Andican şehrindeki “Hanefiler Camii”ne Cuma namazı için gitmiştim. Daha büyük ve daha çok cemaati olan “Vahhabi Camisi”ne de sırayla giderdim. Vahhabi camisinde asla diğerleri için olumsuz bir cümle sarf edilmezken devletin desteklediği Hanifi Camiinin imamı vaazında Vahhabileri kastederek” onlar bizim gibi namaz kılsalar da, bizim gibi dua etseler de, bizim gibi oruç tutsalar da onlara inanmayanız.

Çünkü onlar şeytanın askerleridir” demişti. Namaz sonrası imama, ”neden düşmanlık yaratıyorsunuz. Şimdi zamanı mı bu tür konuşmanın” demiştim. Devlet istemiştir belki de öyle konuşmasını. İşte Basra körfezinde şarkı değil gazel okuyan bu şeytanın askerleri büyük şeytan ABD’nin oyunuyla birbirine düşmüş başka yerlerdeki harita değişikliği, kardeşkanı dökülmesi gibi daha büyük daha dehşetengiz hadiseleri görmezlikten gelmektedirler. Şimdi bunlara şeytanın askerleri demeyelim de ne diyelim.

Osmanlıya ihanet etmeyen iki kabile şeyhi vardır o dönemde. Birisi Katar şeyhi diğeri Kuveyt şeyhidir. Gerçi onlar o günkü durumu hesap ederek davranmakta mıdırlar bu gün bilinmez. İçlerindeki cürmü küçük ama büyük şeytanın en birinci yardımcısı olan BAE, bölgenin mikseri durumundadır. Afrika’dan İran’a hatta Türkiye’ye kadar hep onlar karıştırmaktadırlar. BAE devletini idare edenlerin kabiliyetinden değil büyük şeytan ABD’nin onlara yaptırdığı, onlar yaptı dedirtecek işlere bulaşanlardır.

Bizim bankacılık sistemimizi heckleyenler de onlardır. Aslında onlara yaptı demek için kendi yapıp onlara mal eden ABD’dir. İran lehine konuştuğunu yayıp başına çullandılar Katar’ın. Daha yukarıdaki Irak-Suriye-Türkiye ve İran’da yaptıkları şeytanlıklar fark edilmesin diye bunu planladırlar. Askerleri de “emredersiniz” diye bu senaryoyu oynamaktadırlar. Körfezde gazel okuyanların kendilerine gelmeleri mümkün değildir.

Bu korkak ürkek kavmi ancak bir büyük bela bu günkünden de büyük bir bela başlarına gelirse ancak uyanacaklardır. Şeytana asker olmak için yarışan Suud ailesi, Kıpti (Çingene) Mısır başkanı ve diğerleri hepsini toplasan yarım bile etmezler ama çıkardıkları gürültü kirlilik yaratmaktadır. Bunu temizlemek yine Osmanlı Türk’ünün torunlarına düşecek gibidir. Sonumuz hayrola.