Ebeveynlerin çocuklarını ders çalışmaya teşvik etmek amacıyla kullandığı meşhur bir sözdür “Okumazsan seni sanayiye veririm” söylemi… Özünde ne büyük bir değer taşıyormuş da haberimiz yokmuş! Dün sanayide usta-çırak yöntemiyle yetişmiş gençler bugün işsiz ya da mesleksiz değil aranan kalifiye eleman olarak üreten Türkiye’nin önemli bir parçası…

Türkiye, ‘sanayiye veririm’ tehdidinin ötesinde olanaklara kavuşmuş durumda. Yapılacak tek şey var: Mesleki eğitimi yaygınlaştırmak ve teşvik etmek.

“Üretimi” gelişmiş bir mesleki eğitimle şekillenen Türkiye’nin rakibi olmaz, olamaz!

Daha önce de konuyu gündeme getirmeye çalıştım. Türkiye’nin en büyük artısı genç nüfusu ve üretim gücü! Üretmek için ise her dönem artan oranda kalifiye insana ihtiyaç duyuyoruz. Zaman zaman sorun olan bu durum Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı ile tarihe karışacak gibi görünüyor. Çünkü bazı gelişmeler buna işaret ediyor.

Örneğin, Ankara Sanayi Odası (ASO), “Ankara Mesleki ve Teknik Eğitim Değerlendirme Toplantısı”na ev sahipliği yaptı. ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın ev sahipliğindeki toplantının konukları arasında Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu ile Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz de yer aldı. Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu’nun çok önemli mesajlar verdiği toplantının ayrıntılarına birlikte bakalım…

Seyit Ardıç ve Ankara’nın
değeri, önemi, rolü

Ankara Sanayi Odası’nın 10. Başkanı olduğu andan itibaren hem deprem hem de mesleki eğitim konusunda örnek çalışmalar yapan, mesajlar veren ve adımlar atan Seyit Ardıç, Başkent’ten direkt uçuş sayısının artmasının sanayiciler ve kent için önemini de her toplantıda gündeme getiriyor.

Sanayiciler için mesleki eğitimin hayati bir konu olduğunu dile getiren ASO Başkanı, teknoloji alanında gelinen noktada bütün ülkeler gibi Türkiye’nin de eğitim programlarını gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

ASO BAŞKANI: MESLEKİ EĞİTİMİ GÜNCELLEMELİYİZ

Seyit Ardıç, toplantıda kısaca şu önemli mesajları verdi:

*Gençlerimize beceriler kazandırmalıyız.

*Üretimin gereksinimlerine göre mesleki eğitimi güncellemeliyiz. Örnek: Almanya, Amerika…

*Almanya’da gençlerin yüzde 50’si düz lise ve üniversiteyi tercih ederken; yüzde 50’si mesleki eğitime yöneliyor.

*Türkiye’de Almanya’daki sayıdan iki kat fazla üniversite öğrencisi var. Almanya’da mesleki eğitim alan öğrencinin yarısı Türkiye’de yok!

*ASO-Milli Eğitim Bakanlığı ile programlar hazırlıyor; mezunlar iş hayatına kazandırılıyor.

*Ustabaşı ile mühendis aynı saygıyı görürse mesleki eğitim önem kazanır, işsizlik sona erer.

İşsizlik, çok yönlü bir sorun

ALİ KARAGÖZ, MESLEKİ EĞİTİMİ SAYILARLA ANLATTI

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz ise Türkiye’de ve Ankara’daki mesleki eğitime ait verileri açıkladı. Karagöz’ün özellikle vurguladığı şu konu önemli: “Ara eleman kavramını çıkaralım; usta ve teknisyen ihtiyacımız var diyelim!”

Ülkemizde 3 bin 451 okul olduğunu ifade eden Ali Karagöz, 130 bin 194 öğretmenin 2 milyon 552 bin 94 öğrenciye eğitim verdiğini söyledi. Mezun olan öğrenciler usta ve teknisyen oluyor, kalfalık belgesi alıyor. Ankara’da mesleki eğitimden mezun olan öğrenciler; 2021-2022’de 12 bin 36 iken 2022-2023’te ise 14 bin 918’e yükseldi. Ankara’da meslek liselerine ihtiyaç olduğunu da hatırlatan Ali Karagöz, Başkent’te 150 okulda 71 bin 838 öğrencinin eğitim gördüğünü sözlerine ekledi.

Millî Eğitim Bakanlığı ve eğitimde dönüşüm

BAKAN YARDIMCISI KEMAL ŞAMLIOĞLU’DAN TARİHİ NOTLAR

Programda soru-cevap bölümüne geçmeden önce bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında mesleki eğitim için büyük bir şans. Ankara başta olmak üzere pek çok kentte sanayicilerle bir araya geldi, sanayi sitelerini ziyaret etti. Sektör temsilcileri ile de her fırsatta buluşan ve sorunları dinleyen Kemal Şamlıoğlu, eğitim alanındaki sorunlara, gelişmelere ve yeniliklere samimiyetle yaklaşıyor. Çocukların tercih edebilme kabiliyetlerinin kazandırılması gerektiğini belirten Şamlıoğlu, özellikle şunların altını çizdi:

*Birbirimizi dinleyerek kuracağımız kardeşlik iklimi ile hep birlikte başarıya ulaşacağız.

*Çocuklar 7 ve 8’inci sınıftan itibaren mesleki eğitim hakkında bilgiler almaya başlayacak, kendi becerilerini keşfedip daha da geliştirecekleri bir sistem kurmayı hedefliyoruz.

*Eğitim ve üretim birleşecek. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı ile birlikte mesleki eğitim daha etkili olacak.

*Sanayicilere çağrımdır… Sizlerin tecrübesini de eğitim sistemimize ekleyelim; bu konuda desteğinizi istiyorum. Emek ve alın teri üzerine bir mesleki eğitimi hep birlikte kuralım.

*Türkiye’nin geleceği üretimde. Üretimin yolu mesleki eğitimden geçiyor.

*Mesleki eğitimde samimi bir süreç başlıyor. MEB yetiştirdiği gençleri sanayicilere emanet edecek.

*Ankara ülkemizin kalbi, hep iç içe olacağız ve Başkent mesleki eğitimin lideri olabilir.

*Çok daha farklı bir boyuta geçecek mesleki eğitim ile ailelerin çekincesi de sona erecek. Evlatlarını Anadolu Lisesi, İmam Hatip ya da Sosyal Lise yerine hangi mesleki eğitime yönlendirmeyi konuşacak.