Özgürlük nedir?
Hapsolmuş ruh bedende isyan sesleri çıkartırken bağırır oradan bir ses, özgürlük...
Herkesin delice arzuladığı, elde edemediği, depresif hallere girdiği 8 harfli içinde huzurun tanecikleri gezen o kelime, özgürlük... Sahi nedir bu bas bas bağırdığımız özgürlük? Kişinin kendine öz isteklerini yerine getirdiği şeylerdir. Bunlar para ile karşılanamaz, temel ihtiyaçlar ile kıyaslanılamaz özgürlük bunun da ötesinde olan hissiyattır.
Özgürlük, özgür irade diye bir şey var cümlesini toplumumuzda çok duyuyoruz sizce özgür irade var mıdır? Özgür irade yoktur plasebo etkisi vardır yani: Bireylerin aklında olmayan nesneleri algı araçları ile insan bilinçaltına subliminal mesaj ile yerleştirme vardır... Şuan ki giydiğiniz kıyafetler, makyajınız, yapmış olduğunuz tüm alışverişler, sosyal aktiviteler kimin tercihi doğrultusunda hayatlarımızda? Hiç böyle bakmış mıydınız?
Biraz da toplumda ki iş seçimine bakalım ben 95 doğumlu olup, meslek lisesi mezunuyum bölümüm büro yönetimi ve yönetici asistanlığı, arkeoloji bölümünü merak eden bir genç kızdım fakat ülkemde bu bölümde başarılı olamayacağım o kadar çok zihnime aşılanmış olup, korkutulduğum için bu bölümü seçemedim ve birçok etken ile istediğim üniversiteye de gidemedim lisede hangi bölüm mezun olduysam o bölümü okumak durumunda kaldım.
Korkaklığım beni bir adım attırmadı tıpkı şuan üniversite okuyan, mezun olmaya ramak kalan veyahut lise seçimlerini yapmaya hazırlanan gençlerimiz gibi bu seçimi bana yaptıran kimdi? Moral bozuyor gibi görünsem de hepimiz bu algılarıyaşıyoruz aslında... Üniversite mezunlarını kafede garsonluk yaparken görüyorum, bölümü farklı olup farklı sektörde mecburiyetten yapmayacağı işi yapan birçok insan görüyorum bunlardan bir tanesi de benim...
Potansiyelleri olan bireyler bu şekilde ilerledikleri zaman sizce ne kadar özgür sayabilirler kendilerini her birimiz sarhoş misali özgürlük, özgürlük diye sayıklarken buluyoruz kendimizi ne acı... Peki evinin giderlerine karşılamak adına işten çıkarılma korkusu ile ruhunu bir kenara atmış, benliğini hiçe saymış hunharca köle gibi çalıştıran patrona teslim olan emekçilerimiz, sesini çıkaramayan her aşağılayıcı cümlesine boyun eğen emekçilerimiz bu kişiler özgürlük tanımını unutmuş olabilirler mi? Fazlasıyla... Ve özgürlüğü para ile bütünleştiren tüm varlıklar paranın hizmetçisi olmamaya davet ediyorum... ''Özgürlük'' tınısı bile ruhu okşayan bir kelime değil mi? Sizce de... Bazılarımızda istediğini yapabiliyorsan özgürsün der, hayır istediğini herkes yapar asıl özgürlük: Nefsini, arzunu dizginleyip, ötelediğinde gerçek sesleri işittiğinde ve onları yapabildiğin de özgürsündür.
Önce moralinizi bozdum şimdi düzeltiyorum merak etmeyiniz:) Toplum baskısı, plasebolar yaşam boyu devam eder korkular bizi her şeyden geri adım attırır çünkü bizler tembel ve konfora düşkün varlıklarız şifre şu; Gerçek sesleri işitmek, zihinde ki olumsuz tüm sözcükleri dizginleştirip sadece adım atmak işte bunları kendinden uzaklaştırdığın an sen artık gerçek bir özgürsün! Evet hem de bu ülkeye rağmen :) Sadece inançlı olmalı, umutlu olmalı ve mesajları anlamalıyız. Ben özgürlüğü ruh ile bağdaştırıyorum ve bana göre özgürlük potansiyellerini gören bireylerin bunu ortaya çıkarabilmesi için uğraştığı mücadeledir ve çıkardığı sonuçtur. Ve asıl tutsaklık şu dünya için var olan aciz bedenimiz, niteliklerini gizlemekle birlikte hiçbir çağrıyı duymayıp, uyumaktır.
Özgürlük: Kendine has, mücadelelerin, uğraşın, isteğin, hedefin, potansiyellerini ortaya çıkardığın andır. Bazen sessizlikle birlikte gökyüzüne gezintiye çıkmak, daha sonra uçmağa varmaktır… Kendimizi tanıdığımızda gerçek özgürlüğe kavuşacağımızı ümit ediyorum.
Manidar mısralar ile sonlandırıyorum yazımı şifa olsun :)
Geri gelen sağlığa
Geçen her tehlikeye
Yazarım ben adını, yazarım
Bir sözün coşkusuyla
Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum haykırmaya
Ey özgürlük
Ey özgürlük
Ey özgürlük
Ey özgürlük
Zülfü LİVANELİ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.