Cumartesi akşam, futbol karşılaşması vardı. Ermenistan-Türkiye maçı. Maç hakkında yorum yapmayacağım ancak kazanılan bir galibiyet var. Tebrik ediyorum. Her ne kadar zayıf bir takım olan rakibi sürklase edecek bir oyun oynanmasa da galip gelinmiştir. Maçtaki üç golü de biz attık ancak 2-1 galip geldik. Temas edeceğim nokta oyunun oynandığı stad… Bizim son zamanlarda yapılan stadlara bakınca yanında mahalle sahası gibi kalan bu yer bana bu konuda ne kadar ileri olduğumuzu gururla ifade etti. Sayın Abdullah Gül zamanında Bursa’da oynan maçı için gelen misafir cumhurbaşkanı havaalanından şehre gelirken kara yolunun ve asfaltın harika oluşuna bakıp” bunları siz mi yaptınız?” demiş. Bizim o teknolojiye sahip olamayacağımızı zannediyormuş. Rövanşta gelsin bakalım Paşinyan… Aynı tepkiyi verecek mi, aynı değerlendirmeyi yapacak m? görürüz.

İşte memleketimizde yapılan güzel işlerden birisi de spor sahalarıdır. Değerli Bakan, gayretli azimli ve bilgilidir. Daha öne sportif başarısızlıklara “sahamız kötü, spor salonumuz basit” gibi bahaneler ileri sürülürdü. Sahaların çim olmadığı, salonların kış aylarında sıcak yaz aylarında serin olmadığı ileri sürülürdü. Sayın Kasapoğlu’nun yoğun çalışmaları ile memleketin her tarafı batıyla yarışan hatta batıyı geçen onların da ibretle ve kıskanarak baktıkları futbol sahalarına kavuştuk.

Şehirlerimizde, batının futbol mekanı olarak anılan Maracana’a kadar büyük, Maracana’dan mükemmel sahalarımız var. Geçenlerde Çorum’a yolum düştü. Bir zaman kemerlerinden tırmanarak maç seyretmeye gittiğimiz stad yerinde duruyordu. Haline küskün eskimişliğin hüznünü yaşıyordu. İki arkadaş bir bilet alır kapıdaki bekçinin de güzelliği ile maça girerdik. Milli bayramlar burada yapılırdı. Toprak zeminde, güneşin altında 19 Mayıs Bayramı hareketleri yapmak güzel bir hatıra olarak yadıma geldi. Daha sonra şehirlerarası otobüs terminaline geldiğimizde gözlerimize inanamadık. İçi nasıl girmedik ama dışardan harika bir spor kompleksi ile karşılaştık. Gurur duyduk. “Demek bu harika işleri yapan devlet adamımız varmış” dedik ve iftihar ettik. Tebrikler sayın bakan Mehmet Muharrem Kasapoğlu! İstanbul’da Bursa’da Konya’da, Kayseri’de, Gaziantep’te… daha pek çok şehirdeki güzel numuneleri maç naklen yayımlarında seyrediyoruz. Sahanın dışı gibi içi de güzel ve konforlu.

Kapalı spor salonlarını da televizyon yayınları sayesinde sıkça seyrediyoruz. Öyle küçük üç-beşyüz kişilik salonların yerine birkaç binlik müthiş salonlar yapılmış. Adeta futbol sahası kadar insan alabilen salonlar. Ankara’daki salonlara gittik, müthiş işler başarılmış. Salonun dışı gibi içi de harika. Dışarıdaki garaj, park yeri ve diğer sosyal donatıların da fevkalade olduğuna herkes şahittir. Koltukların lüks oluşu, yerleşimin planlı oluşu, oyun alanının süper oluşu elbette “memleketime hizmet edenden, insanıma hizmetkar olandan” ALLAH RAZI OLSUN!

Eryaman’daki olimpiyatlara hazırlık merkezini de hayranlıkla seyrediyorum. Etrafında yürüyüş yaparken, kapalı yüzme havuzunda kulaç atan gençleri gördükçe gurur duyuyoruz. Nitekim spor tarihimizde alınamayan yüzmede madalyalar aldık. Birinciler çıkardık. Diğer spor branşlarının da orada yerleri bölümleri var. TOHM güzel bir kompleks. Güreşlerdeki yayımlardan da mükemmel görüntüler takılıyor gözlerimize. Bütün bunlar için gayretkeş bir insan, sakin ve mütevazi bir devlet adamı olan Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nu kutluyorum.

Öğrenci yurtlarına gelince. Diğerleri kadar önemli, diğerleri kadar güzel mekanların öğrenci yurtlarının yapıldığına şahit oluyoruz. Hem de beş yıldızlı otel konforunda yerler. Güzel barınaklar. Her türlü teknolojik imkanın sağlandığı yerler. Gençlik merkezlerini de hatırlatayım bu arada. Böylesi mekanlar bu kadar imkan, Ermeni cumhurbaşkanının da söylediği gibi “hakikaten bunların hepsini biz mi yapıyoruz? Batı bunun için mi bize diş biliyor? diyesim geliyor. Yurtların sayısı, kapasitesi ne kadardır bilemiyorum. Futbol sahası, kapalı açık spor salonları mahalle sahaları ile bir güzel iş başarılmıştır. Tekraren Bakan Bey’i tebrik ediyoruz.

Ramazanımınız mübarek olsun! Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum. Geleceğimiz hayrolsun! Güzel işlere güzel bir bakışla bakarsanız güzellikler ortaya çıkar. Takdir edenlere selam olsun! Unutmayalım “marifet iltifata tabidir”…