Suriye bataklığı
Kılıçdaroğlu” Ne işimiz var Suriye bataklığında” diyor. Çok işimiz var beyler. İdrakten mahrum stratejiden yoksun devlet adamları yüzünden bu gün sahip olduğumuz gücü gösteremiyoruz. Peki yıllarca Hizbullah’ı destekleyen, Filistinlileri destekleyen İran’nın ne işi vardı? Yıllarca petrol paralarını neden oralara akıttı. İran’dan, Erdebil’den bindiğim İranlı taksici Türk’tü. ”Mollalar petrol paralarını Hizbullah ve FKÖ ne yedirmektedir. Bakınız şu sefalete kıtlığa yokluğa” diyordu. Mollalar, Sünni olan Filistinlileri desteklerken onların İsrail ile savaşacak güç bulmalarını sağlarken asla onların muzaffer olmalarını Ortadoğu’ya hakim güç haline gelmelerini de istemez. Çünkü şia için tehlikedir. Hizbullah da İsrail ile savaşarak tehlikeyi İran’dan uzak tuttular. Buna Suriye’yi de sayabilirsiniz. Siz bu gün El Bab’a girmezseniz tehlike yarın Antep’i, Kilis’i, Urfa’yı Mardin’i hedef haline getirisiniz. Savunamazsınız burayı. İşte bunun için varız. Bazı partililerinin de “Türk ordusunun mağlup olarak dönmesi” temennilerini okuyoruz. İşte Sayın Cumhurbaşkanının söylediği ”cibilliyeti bozuk bunların” aynen vakidir. Çok işimiz var orada aklı milli olanlara basmayan beyler. Üstelik Halep Sünni müslümandır, Türk’tür. Hani Sincar dağından kaçan Yezidilere acıyordunuz neden Türk Haleplilere acımıyorsunuz?
Bir ODTÜ’lü Prof ünvanlı cahil adam, 2001 yılında ABD işgalini değerlendirirken ”bizim Kerkük diye bir meselemiz yok, Kerkük’te ne var ki bizi alakadar edecek olan” diyordu. İşte bu tip aydınlarla esas bizim meselemiz. Oysa 1963 yılındaki Saddam öncesindeki kral tarafından yapılan Kerkük katliamını biz henüz ilkokul çağımızda biliyorduk. Dünkü Halepçe’ye ağlayan gözler önceki günkü Kerkük katliamına nemlenmemektedir. Şimdi bu adam güya kendisini solcu ve Putin ile aynı frekansta olduğunu düşünerek, ”Hem Astana hem de Soçi’de görüştüğüm Putin bize güvenmiyor” diyordu. Yalanın dikalası. Yani Putin senin gibi milli duruşu olmayan ufacık çıkarı için ülkesini satmaya hazır adama güvenecek de bizim devlet adamlarına güvenmeyecek öyle mi? Putin, sizin kalitenizde nice solcuyu paspas olara da kullanmaz. Çünkü o solcu olmanın yanında asla tavizsiz bir Rus milliyetçisidir.
Suriye’de güvenli bölge oluşturma isteklerimiz taa baştan beri vardır. Lakin ne Rusya ne ABD buna rıza göstermediler. Biz de tek başımıza giremedik. Bu gün de Rusya girişimize karşıdır ama sırf ABD ile aramız açılsın diye göz yummaktadır. İleride “siz de çok oldunuz” demesine kimse şaşmasın.
Türk Silahlı Kuvvetleri hem Suriye’de hem de ırak’ta varlığımızın bir nişanesidir. Çekilmemelidir. Musul ne kadar kıymetliyse Halep de o kadar değerlidir. El Bab ne kadar stratejik öneme sahipse Telafer de o kadar siyasi kıymete haizdir. İlerideki zamanlarda Lozan’dan doğan haklarımıza dayanarak Musul’daki haklarımız hatırlatılmalıdır. Halep’te ölçülen arşının doğruluğuna inanılır ve ”Halep’te ölçtüm” sözüne karşı” Halep ordaysa arşın burada” sözü hep söylenmiştir. İlmin doğruluğunu, ilimden şaşamazlığın simgesi olan Bağdat… Yanlış hesabın Bağdat’tan döndüğü yer. Bütün yanlışlıklar ilmi ölçülere vurularak doğrusu hesap edilir ve Bağdat’ın ölçüsü de hesabı da eksiksiz ve doğrudur. Çünkü Bağdat ilmin merkezidir. Şam ise ticaretin merkezi… Ya şimdi evet bütün yanlış hesaplar Bağdat’ta, bütün yanlış insanlar Bağdat’ta… Ah Bağdat o eski günlerini, Dicle kenarındaki adaletli pırıl pırıl günlerini, Osmanlı Türk ile yaşadığın saadeti ne zaman yaşayabilirsin bir daha? Biliyoruz ki o zamanı özlemektesin. Kehkeşanlara kaçsa da o güzel günlere yine Türk’ün adaleti, Türk’ün cesaretiyle kavuşacaksın. Şam şeytanlarının cirit attığı Suriye’de doğruluk timsali Halep… Şimdi viran olan Halep… Yıkılan Osmanlı sarayında Halep valisi14. Mehmet Paşa Validir. Paşa’nın babası sarayda nalbant olduğundan kendisine “öküz Mehmet Paşa” lakabı takılmış. Paşa bir gün bakanlarıyla toplantı halindedir. Dışarıdan bir öküz sesi gelir. Bakanların kimi ağzını kapatarak gülmeye çalışır, kimi “paşa görmesin diye arkasına dönerek güler. Bir cesaretli bakan da ”paşa paşa bak dışarıdan bir ses geliyor. O ses ne diyor acaba?” der. Paşa ne denilmek istendiğini hemen anlar ve der ki ”O ses diyor ki, paşa paşa sen bizdensin o eşeklerin içerisinde ne işin var” diyor der. Sahi Halep’teki gibi eşeklerin sesi de çok çıkıyor değil mi? Memlekette ne kadar da çok eşek var sesi çıkan!
Yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünyada Türk’ün imzası da olacak. Güzel günler Türk’ün damgasıyla hayat bulacak. Ümitvar olmak lazım. Güzel günler yaşanacak. Bu arada İslam’ın ilahi mesajından uzak sözde İslamcıların, bu mezhep kavgasına ateşle yaklaşan batılı oyunbazların, oyununu bozmak için sosyal alanda sosyolojik çalışmalar yapan, tarikatlar, cemaatler ve dini gurupların içerisini sızmış casusların, ajanların kirli emellerine ulaşmalarına imkan ve fırsat vermeyecek karşı çalışmalar derhal başlatılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.