Teslimiyet
Teslimiyet boyun eğmek, itirazsız kabul etmek ve teslim olmak anlamında kullanılan bir kavramdır. Boyun eğmek, itirazsız kabul etmek anlamları birçok kişide olumsuz olarak nitelendirilmekle birlikte, “teslim olunan” düşünüldüğünde kavramların boyutunun değiştiği görülür.
Kader tecellisini rıza ile karşılamak, mukadderatı kabul etmek, başa geleni içinde ve dışında bir değişiklik meydana gelmeden kabullenmektir teslimiyet.
Teslimiyet imandır, ibadettir, ihlastır, ihsandır, itaattir, sevgidir, dostluktur, korkudur, ümittir, rızadır. En önemlisi tevekküldür. Tevekkülü olmayanın teslimiyeti olmaz.
Tevekkül teslimiyetin gönüllülükle ulaşılan ahlaka dönüşmesiyle insanın vekil edinebilme cesaretini göstermesidir. Rıza ise bütün bu süreçte teslim olunanın sunduğu her şeyi ikram sayarak razı olmaktır. Ondandır, ikramla karşılaştığımızda, hayata ve varoluşa şahitlik etmek üzere “Allah senden razı olsun” demelerimiz.
Teslimiyet sevgiye dayalı bir itaat işidir. Kayıtsız şartsız bir teslimiyet denilince uyarılara eleştirel bir gözle bakmadan ve “Acaba bunların benim manevi hayatıma ne derece faydası olur?” gibi, kaygı ve endişeye düşmeden uymak anlaşılmalıdır. Doktora giden bir hasta doktoruna ne kadar inanır, onun hastalığını tedavi edeceğine ne kadar güvenirse o kadar çabuk iyileşir.
Ne güzel söylemiş Cemil Meriç: “Hayret, yerini hayranlığa bırakır, hayranlık teslimiyete” Hayran olduğumuzdur; Teslim olduğumuz, tevekkül ettiğimiz, ümit ettiğimiz, rıza gösterdiğimiz…
Teslim olduğunuz ne ise, teselli bulduğunuz da odur…
Sağlıcakla kalın…