Mehtap Mert

Mehtap Mert

Kır çiçekleri

Kır çiçekleri

Baharın müjdecisidir kır çiçekleri. Toprağa, yağmura aşık; bereketin, bolluğun, gücün, tutunmanın simgesi. Kimi zaman dağ başında, kimi zaman akarsu kenarında, çalılıklarda, bozkırda, kimi zaman da kaldırım taşlarının arasında…

Çocukluğumdan beri başlı başına bir mutluluk kaynağıdır benim için kır çiçekleri. İçlerinden en çok papatyayı severim, bir de gelinciği. Doğadan beslenen onca sanatçıya ilham olmuştur sarı-beyazla, kırmızı-siyahın yeşille uyumu.

Kır çiçeklerini ne kadar seviyorsam, oldum olası da sevemedim salon çiçeklerini. Salon çiçeği… Söylerken bile dayanıksız, ilgiye ve bakıma muhtaç, narin, yerini beğenmeyen, kibirli, bin türlü özveri isteyen, tek derdi beğenilmek olan…

Oysa öyle mi kır çiçeği? Ah bir dile gelse kendisinden şöyle bahsederdi herhalde:

Canımın istediği yerde açarım. Mevsimimde açar, mevsimimde solarım. En şiddetli rüzgarlarda bile diktir başım. Saksıdaki bir avuç toprağa sığmaz köklerim. Yaşama sevdalıyım. Her mevsim de başkadır güzelliğim. Kışın kardelenim, yazın menekşeyim. İsmim, rengim, mevsimim değildir mühim olan. Mühim olan, bir bütünün parçasıyım. Bana bakanın gözünde, umudun ışığıyım. Yüzünde tebessümüm. Burnunda baharın kokusuyum. Kalbinde sevgiyim.

Açtığım yerde bırakırım tohumumu. Sadece bu baharın değil, gelecek baharların da müjdecisiyim. Rüzgar savursa da tohumlarımı, ben yine kendime açacak yer bulurum.

Hoyratça koparıldığım da olur. Bazen örülüp bir çocuğun başına taç olurum, bazen bir “seviyor-sevmiyor” batıllığına kurban. Bazen de ölümsüz bir aşkın hatırası olur, kururum bir kitabın arasında.

Doğa ananın elbisesinin eteklerindeki rengim. Onlarca canlının gıdası, arıların balıyım. Toprağın yumuşacık nazlı örtüsüyüm. Ama en çok da huzurun adresiyim.

Önümde gökyüzüyle bütünleşmiş uçsuz bucaksız bozkır. Üstünde Rabbimin fırçasıyla boyanmış rengarenk kır çiçekleri. “Senin her şeye gücün yeter” diye fısıldıyor iç sesim.

“Allah gökleri, gördüğünüz herhangi bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yeryüzüne haşmetli sabit dağlar yerleştirdi ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz, gökten su indirdik de orada renk, koku, tat bakımından türlü türlü o güzel bitkilerden çift çift yetiştirdik.” (Lokman/10. Ayet)

Huzuru, umudu, inancı çok da uzaklarda aramamak lazım…

Sağlıcakla kalın…

(1 Mayıs 2023 tarihli Anadolu gazetesi yazısından alınmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Mert Arşivi

Cemre

25 Şubat 2023 Cumartesi 00:05