Sefer Aşır Eraslan

Sefer Aşır Eraslan

ABD ne kadar güvenilir?

ABD ne kadar güvenilir?

Dünkü anlaşma yetersiz gibi görünüyor. ABD, köşeden çıkmayı başarmıştır. Tam köşede sıkışmışken nakavt olabilirdi. Bu anlaşmayı şu noktalardan bize göre yetersiz ABD ve korumasındaki eşkıya takımı için kurtuluş bahanesi olmuştur. 
1-Bu anlaşma ile bir bölücü Kürt gücünün varlığı kabul edilmiştir. Oysa o bölgede Araplar yaşamaktaydı. Bu gayr-i meşru güç, daha güneye sürülerek varlığını orada devam ettirecektir. Yani bize varlığını kabul ettirmiştir. Devlet olma yolunda mesafe almıştır. Şimdi yakınımızda yarın 30 kilometrede de yakınımızda olacaktır. Araya başka bir güç bir Esat askerleri veya Rus askerleri girse belki uzaklaştırıldığına etkisizleştirildiğine inanırdık. Oysa Afrin ve Cerablus’taki gibi yok edilmeliydi. 
2-Bu anlaşma yeni bir Mümbiç vakası olmaya adaydır. Çünkü ilk defa Fırat operasyonu başladığında ordularımız Mübiç’e dayandığında” siz gidip el Bab’a kadar varın biz 120 gün içerisinde burayı boşaltırız” demişti ABD. Seneler geçti boşaltmadığı gibi bizim oraya müdahalemizi engelleyecek bahaneler uydurdular bizi farklı bahanelerle uyuttular. Daha sonra Pompeu ile “doksan günde orayı boşalttıracağız” dediler bir yıl oldu. Değişen yok. Keşke ilk harekatla yol üstündeki pislikler de temizlenerek gidilseydi. O kararlılığın yerini başka işler almış ve bu gün bir çıbanbaşı olarak karşımızda durmaktadır. Dün kolaydı ama bu gün de kolay gibi görünse de eskisi kadar değil. 
3-Bu anlaşma ile nasıl yola geldiklerine şahit olduk. ”S-400’leri alırsanız çok kötü işler gelir başınıza” derken, tehdit ederken daha sonra almasına aldınız ama hiç olmazsa aktif hale getirmeyin” alçaklığını söylediler. Bunlar gösteriyor ki siz kararlı olursanız ABD kısa zamanda topukları yağlamaktadır. 
Pakistan devlet eski başkanı Sayın Pervez Müşerref, hatıralarını yazdığı “Ateş Hattında On Yıl” isimli eserinde şöyle der: “ABD başkan yardımcısı, savunma bakanı ve genelkurmay başkanı bana gelip tehdit ettiler. “Eğer Taliban’ı yok etmezseniz biz İslamabad’’ı bombalayacağız” dediler. Oysa o canavarı yaratan kendileridir. Kendileri de yok etsin hadi bakalım. Sizin gücünüzün yetmediği Taliban’ı ben nasıl yok edebilirim ki? Onlara ben de “biz de boş durmayız elimizden en geliyorsa yaparız karşılık veririz” dedim. Onlar gidince ekibimi toplayıp” bunlara karşı ne yapabilirizi konuştuk. Bu olayı ABD ziyaretinde Buhs’a anlatırken nezaket kurallarını çiğneyip adeta kaçarcasına yürüyerek onu dinlemek istememektedir. 
İşte ABD… Dik durduğunu görürse müzik veya diplomatik notayı vermekte çekinmezseniz karşılığı kaçmaktır. Yoksa köleliktir. 
Şayet teröristlerin ellerindeki silahlar alınmazsa, teröristler dağıtılmazsa, açtıkları çukurlar kapatılmazsa, hemen hem de ayrıca görüşmeye gerek duymadan temizlenmelidir bölge. Bir kaç çapulcudan ibaret olan İŞİD ‘ten kaçıp kaybolan bu Kürt çeteleri Türk’e karşı hiç duramazlar. Barzani ve ABD destekli çeteler, ”biz düz ovada savaşamayız, ancak dağlarda savaşırız” diyerek kaçtılar. Onların sığınakları, barınakları kısa sürede dümdüz edilir. Bunu ABD de bilmektedir. ABD yavaş yavaş, sindire sindire aynen Irak’taki 36. paralelin kuzeyi yutturmacasında olduğu gibi bu 30 km ‘nin altında bir kurtarılmış bölge bir özerk bölge bir bağımsızlık parçası bölge oluşturacaklardır. Oradan bu çapulcular temizlenmelidir. Afrin’de temizlendiği dağlık alan olmadığından çabuk teslim olurlar. Fırat’ın batısında Rusların desteklediği bir Tel Rıfat bölgesi var. Buradan zaman zaman bizim gözlem noktalarımıza atışlar yapılır. Askerimiz şehit olur. Burasını da Ruslarla konuşup onların tamamen oradan temizlenmesi sağlanmalıdır. 
Hani Müslüman geçtiği delikten üç defa geçmez. Üç defa yanıltmak imkansız diye bir düsturumuz var. Yeniden aynen onun gibi yanıltılmayız. Bu anlaşmanın olumlu yanı artık ABD gibi dediğim dedik, her istediğimi tehditle yaptıramayacağını anlamış olmasıdır. 
Bu olayın taa başından beri bir eksiğimiz vardır. Bu olayda kime dost diyeceğiz kiminle beraber olacağız? Dün Musul’a girmek isteyen Irak ordusuna İran yanlısı Haştişabi kuvvetleri izin vermedi. Biz neden bir Türkmen ordusu kurarak onlara bu işleri yürütmedik? ÖSO ne kadar güvenilir nereye kadar ortak olabiliriz? Ne kadar samimi olabilirler. İran’ın Suriye’de dostları var. Irak’ta yandaşları var. Biz Irak’taki Türkmenleri de Suriye’deki Türkmenleri de destekleyip dost kuvvetler olarak ortak hareket edemedik. Rusya’nın da ABD’nin de hem Irak hem de Suriye’de dostları olan Kürt guruplar varken biz hiçbirisine sahip değiliz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sefer Aşır Eraslan Arşivi