Sefer Aşır Eraslan

Sefer Aşır Eraslan

Bir olalım birlik olalım

Bir olalım birlik olalım

Bazı yazarlar ki bunlar bilinen insanlar “şu zor durumda bari birlik olalım” diyorlar. Herhalde en fazla ayrıştırmayı yapanlar yine yazarlar gazeteciler siyasiler ve fikir adamları olsa gerek. Bilim adamlarını saymadım ilmini siyasi çizgisinin emrine vermiş yani siyasetin kölesi yapmış adamlara da ilim adamı denmez elbette. Toplumun bilim adamından çok fikir adamına ihtiyacı var. Bilim adamı araştırır bulur ve kullanıma sunar. Sayıları azdır. Az olması gerekir.

“Virüsten ölenlerin sayısı az söyleniyor” denilmektedir. Almanya ölenlerin çoğunu özellikle de gençlerin ölüm sebebini” zatürre” diye kayıtlara geçiyor. Hastane ortamında ölmeyenleri ki bunlar huzur evi gibi yerlerdeki yaşlılardır bunları da normal ölüm olarak göstermektedirler. Zaten kapıları kapatıp hiçbir tedavi uygulamadan orada kalanların öldüklerini dışarıya sızan kokudan anlamaktadırlar. ABD öyle Fransa öyle Çin ve Rusya demokratik olmayan diktatörlüğün hüküm sürdüğü yerlerde hiç ölçü ve endazenin olmadığı malumdur.

İran ölenlerin ancak yüzde birini söylerken İngiltere burnu havalarda ölenlerin yüzbinlerce olmasına rağmen “yok havalarına” girmektedir. Hem ölenlerin tam sayısından çok, ölümleri durduracak önlemlerin alınması konusunda birlik olalım. İmkanlar yandaşlara aktarılıyorsa o zaman itiraz edelim. Tabipler Birliği ile Eczacılar Birliği tam sayı öğrenmek yerine önleyici çalışmalar yamaya çalışsınlar. Yaptıkları siyasi iktidardan geçmişin rövanşını almaya çalışmak olur. Bilim insanına yakışmaz. Söz konusu insan sağlığıdır.

İki binin ilk yarısıydı galiba. Hakan Aygün Star TV’de “yüz yüze” programı yapıyordu. Konuğu “İslamcı yazar” Emine Şenlikoğlu idi. Bu hanım Hakan Aygün’e “benim dürüstlüğüne samimiyetine inandığım iki insan var. Birisi sizsiniz diğeri Mehmet Ali Birand” diyordu. O zaman bu kadının çıkardığı Kadın ve Aile ile İslam dergisini yurt dışına öğrencilerime götürmüştüm pişman oldum. Bir daha bu cenahın gazete ve dergilerine rağbet etmedim. Şimdi o samimiyetine dürüstlüğüne güvenilen Hakan Aygün “ıban suresi” paylaşımı sebebiyle tutuklandı. Tutuklanması bir tarafa ifade çirkin bir ifadedir.

Geçen gün havuzdaki balık aklı balıklardan çizgisi ve durağı belli olmayanlardan adı şimdi aklıma gelmeyen birisi(Hürriyete transfer oldu yaptığı yalakalığın karşılığında) “iban suresi” ifadesi dine İslam’a hakarettir” diyor. Ayıplıyor. Peki “Kur’ana “makara takara derim” diyen rüşvetçi hırsızın yaptığı Kurana İslam’a hakaret değil mi? Hem de büyükelçilikle ödüllendirilmek ya rüşvetin ödülü veya bu Kur’an’a hakaretin ödülü anlamına gelmiyor mu?

Sağlık Bakanının canhıraş çalışmalarını destekliyor takdir ediyor teşekkür ediyoruz. “Sizin de içinde bulunduğunuz Medipol Hastanelerinde…” diye başlayan art niyetli soruyu sonuna kadar dinlemesini cevaplamasına kızmıştım. Daha o soru sorulurken kesip cevap verme gereğinde bulunmamalıydı. Ama adam bir Anadolu insanı samimiyetiyle dinledi ve cevap verdi. Doktorların kaprisleri çok olur. Birbirinin yanlışını çıkarmak için gayret ederler. Bilim Kurulunda görevli doktorların bu hususa dikkat etmeleri gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sefer Aşır Eraslan Arşivi