Erdoğan mı Türkiye mi?
“ABD’den demokrasi umanlar” bu ifadeyle yardım istemektedirler. Aslında bekledikleri demokrasi değildir. Zaten demokrasiye ihtiyaçları da yoktur. İstedikleri bekledikleri iktidara gelmektir. Yani, ”Ey ABD, bizi ancak siz iktidar yaparsınız zaten siz de şikayetçisiniz Erdoğan’dan e o zaman bu zaman bizi iktidara getir. Getir ki biz de size hizmet etmekten karşılığı ödemekten mutlu olalım” demek istemektedirler. “Türkiye’ye değil Erdoğan’a karşıdırlar” demek ne demektir?
Şu anda Erdoğan demek Türkiye demek, Türkiye de Erdoğan demektir. Çünkü halk Erdoğan’ı seçmiş başına geçirmiştir. Başkalarından medet umanların ayaklar altında kalmaları mukadderdir. Ancak bu utanmazlar sıkılmamaktadırlar. Gelecekteki bir seçimde siz kazanınız size “Türkiye” diyelim. Ama ABD veya AB desteği ile değil Türk Milletinin takdiri ve teveccühü ile olmalıdır. Sayın Erdoğan’a söylenen söz bütün Türkiye’ye söylenen sözdür.
Gezi Parkı olaylarıyla adeta altın tepsi içerisinde sunulan iktidar olma şansını kaybedenlere söylenen odur ki, başta Sayın Angela Merkel olmak üzere fırça atmışlardır. Ne kadar beceriksiz oldukları söylenmiştir. “Yani gelin koltuğa oturunuz mu diyecektik” demişlerdir. Evet bu fırsatı beceriksizler kaçırmışlardır. Bu defa büyük ağabeyden gelen haddini aşan ifadelere, mal bulmuş mağribi gibi yapışanlar dört gözle, ellerini ovuşturarak iktidar olacakları günü beklemektedirler. Bu beceriksizlerden bu ehliyetsizlerden, bu kifayetsizlerden ne iktidar olur ne hükümet. Olan ülkeye olur. Zaman kaybeden memleket olur.
Dün demokrasimizin kullanım kılavuzunda “demokrasimizi kollamak ve kuvvetlendirmek” masadı en büyük bahaneydi. Bu bahaneyle ihtilal yaparlardı. Şimdi o işi sivil ihtilali Biden efendiye havale etmiş pişkin pişkin zamanın gelmesini beklemektedirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.