Nazilli’de bir güzel olay
Nazili şehrini eskiden pamuklu dokumasıyla veya basmasıyla tanırdı. Özbek misafirler “basmacılar hareketini” anlattılar. Bu basma Nazilli basması değil kızıl ordunun Özbekistan’ı işgaliydi. Enver Paşa bunlarla mücadele etti. Şimdi ”Kültür Festivali” ile de tanınmaktadır. Çünkü 10. su tertip edilen bu festival tam anlamıyla bir kültür şenliği mahiyetindedir. İstanbul’ da 5 ton hamsi festivali, 4 ton baklava festivali yapanlar gibi mideye değil gönüllere beyne ve kalbe hitap eden bu güzel faaliyeti düşünenleri tebrik ediyoruz. Başarılarının devamını diliyoruz.
Bu olayın güzelliğinin yanında Nazilli kendisi de güzel, kendisi de meşhur zaten. Festival için yurt dışından gelenler de oldu. Sanki bütün Ege bölgesi buraya akın etmişlerdi. En çok da kadınların rağbet etmesi beni sevindirdi. Erkelerden çok kadınlar geldi. Hem geldiler hem de sorular sorarak konuyla alakalı olduklarını belgelediler.
10. kültür festivali Nazilli’ye bir başka hava katmış. Havası güzel olmasına, uzun yaşanılan şehir olmasına rağmen yeni bir değer katmış Nazilli’ye. Dışarıdan gelen misafirlerin sayısı kırk. Yerli olanlarla beraber sayarsanız elliyi atmışı bulan bir katılımcı vardı. Sadece şiir değil hikaye, konferans sohbet, tanıtım, gelişim, komedi, sosyal konulardaki çeşitli faaliyetler ve iktisat gibi konularda misafirler ağırladılar. Müzik de unutulmamıştı elbette. Afyonlu heyetle gelen Bursalı şarkıcı genç hanım playback yapsa da yoğun katılımlı hoş sedalı bir konsere imza attılar. Şiir okuyanları biraz bedavacı olarak bulurum. Çünkü bir konferanstaki gibi bilgi vermez başkalarının yazdığı ne kadar gerçekleri yansıttığı bilinmeyen ancak dinleyenleri duygulandıran programları da seyrettik. Şair kendi şiirini okusa ona diyecek yok ama başkasının şiirini okurken adamın hangi duygularla yazdığı neler hissettiği bilinmeden okunduğu için pek alakamı çekmez. Bunlar da vardı elbet. Sevenler doldurdular salonu. Festivalle alakadar olan başta başkan Haluk bey ve yardımcısı Mustafa bey gayet sıcak bir alaka ve misafirperverlikle karşıladılar ve uğurladılar. Elbette kültür müdürü Fatih bey ile organizatör Vedat bey’i de unutmamak lazım. Basından Nazan hanımın koşturması zaten hiç bitmedi. Şayet her gelen misafir Nazilli hakkında, bu festival hakkında yazacak olursa güzel bir tanıtım olacağını söyledim. Ben mutlaka yazacağımı ifade ettim.
Nazilli’de bir güzel insan da Kaymakam İbrahim Küçük beyefendi ile tanışmak nasip oldu. Prangaları olmayan bir idealist Türk idarecisi ile tanışmaktan ve sohbet etmekten mutlu oldum. Kendisi de bizleri tanımaktan mutlu olduklarını ifade ettiler. Nazilli’ye tekrar selam ve muhabbetlerimi sunarken nice festivallere demek lazım. Az daha unutacaktım. Kandil günü ikindi vaktinden itibaren belediyenin önündeki meydan çeşmesinden şerbet akması eski Osmanlı adetinin yaşatılması da güzel bir iş olmuş. Özbek misafirler” bu şerbet her daim akar mı” diye sordular. Onlar da içmeye doyamadılar. Eskiden köylerde mahalle çeşmesinde sabah namazından sonra zemzem aktığı söylenerek erken kalkıp su doldurmaya giderdik. Şimdi ne zemzem akan çeşmeler kaldı ne de zemzem kaldı. Şerbet yaşatılmış. Tebrikler başkan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.