Olağan veya olağanüstü kongre yapmaya alışık hiziplerin devlet düşmanlarının guruplar halinde toplandıkları yerin kongresi var. Seçmeni ve oyu olmamasına rağmen Ermeni aday gösterip milletvekili yapan bu zihniyet elbette Atatürk’ün kurduğu milli bir yapı ve müessese değildir. İçerisinde PKK dahil her türlü devlet düşmanı illegal oluşumları barındıran bu yapının diğer kolu olan grupların Suriye’de Türk ordusuyla savaştıkları da söylenen bir durumdur. DHKP-C, PKK, TİKKO gibi devlet düşmanı unsurların varlığından söz edilmektedir.

İlk günkü konuşmasında açıkladığı manifestoda belirtilen şu husus bu partiyi kimlerin yönettiğinin kesin delilidir. “Kürt sorunu parlamentoda çözülecektir” denilmektedir. Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Çünkü Kürt kendisi sorun değildir. Ancak bölücülük devlet düşmanlığı sorunu vardır. Kürdü alet edenler vardır. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış ilişkiler yardımcısı eski Bakü büyükelçisi ile yaptığım bir röportajda o da “kürt sorunu “ifadesini kullanmıştı. Ayrıca bu arkadaş Suriye ve Libya konusunda yaptığı açıklamalar ile ABD’nin yaptığı açıklamalar aynı paralelde açıklamalardır.

“İktidara ortağımız ile geleceğiz” diyor. Bunların içerisinde HDP var mıdır? Yoksa nasıl gelecektir. 1977 yılını öne çıkarıyor sol kalemşörler. O zaman vicdansız Karaoğlan, “halklara özgürlük” diyerek Kürt oylarının tamamını almıştı da o orana ulaşmıştı. Şimdi yine onların oyunu alamadan ulaşmaları %25’i geçmeleri imkansızdır.Bunların iktidara gelmelerine yardımcı olan milliyetçileri Müslüman geçinen oportonistleri millet affetmeyecektir. AK Parti de geç anladı. Kürt sorunu değil Kürtçülük, bölücülük olduğunu kötü bir tecrübe ile anladı. Kılıçdaroğlu gurubunu iktidara taşıyan vebal altında kalır.

Kılıçdaroğlu’nun mezhepçi özelliği sırıtmaktadır. Birkaç dinci siyasetçiyi alarak daha makul olduğu mesajını verse de entelektüel derinliği olmayan bu zatın Suriye, Libya, Doğu Akdeniz konularındaki tavrı bellidir. Zaten %25’e çakılıp kalması hele hele AK Parti’nin bunca bölünmeyle yüz yüze olması bunca yanlışlarına rağmen buradan bir puan dahi ileri gidememesi bu olumsuz özelliklerinden kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum.

Başarılar ve iç huzur dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor Kılıçdaroğlu ve ekibi için. Sol değiştirsin bakalım genel başkanını bir profesör getirsin bakınız neler olacak. Kılıçdaroğlu’nun çapı bu kadar ne yapsın.