Ankara’da herkesin tanıdığı bir marka hekim bugün köşeme konuk oldu. TÜSİAV Genel Sekreteri de olan Dr. Buğra Buyrukçu 24 saatini dolu dolu geçiren, gazetelere köşe yazıları yazan, sosyal medyayı çok iyi kullanan başarılı ve çalışkan bir girişimci.

Hepimizi çok yakından ilgilendiren sorular sordum. İşte cevapları:

Veli Sarıtoprak: İlk sorum sizi tanıyalım Buğra hocam

Dr. Buğra Buyrukçu: Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri olmaya başlayan obezite ve fazla kilo, artık estetik kaygıların dışında kalp ve damar hastalıkları, diyabet, kanser ve hipertansiyon gibi ciddi kronik rahatsızlıkların oluşmasının da ana etkenlerinden biri. Geçtiğimiz sene Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye’de obezite görülme sıklığının çok hızlı bir şekilde arttığını gözler önüne serdi. Bu nedenle özellikle zayıflama alanında yaptığımız kişiye özel beslenme protokolleri ve geleneksel tıp uygulamaları aynı bir öneme sahip. Şu anda Mustafa Kemal Mahallesinde hizmete açtığımız Dr. Buğra Buyrukçu Sağlıklı Yaşam Merkezimde; Kısırlık, Sağlıklı Yaşam, Zayıflama, Kozmetik Uygulamalar ve Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları alanında hizmet veriyoruz. Ayrıca infertil hastalar üzerine geliştirdiğim özel protokoller ile çalışmalarıma devam ediyorum. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden aldığım akupunktur, fitoterapi (bitkisel tedavi), homeopati, mezoterapi, ozon terapi, hipnoterapi, refloksoloji, kupa tedavisi, hirudoterapi alanlarındaki geleneksel ve tamamlayıcı tıp sertifikalarımı uzun yıllar önce aldım. Bu alandaki uzmanlığım sayesinde zayıflamaya çalışan, kısırlık tedavisi gören hastalarıma geleneksel tıp uygulamalarını destek tedaviler olarak başarı ile uyguluyorum. Şunu söylemem gerekir ki, aslında zayıflamak hiç de zor bir şey değil. Yeter ki, doğru tedavi ve doğru merkezi bulun.

ZAYIFLAMAYLA İLGİLİ SORU VE CEVAPLAR

Veli Sarıtoprak: Neden zayıflamıyoruz?

Dr. Buğra Buyrukçu: "Hiçbir şey yemiyorum, ama kilo alıyorum?", "Diyetle kilo veriyorum ama sonra daha fazla kilo alıyorum" sözlerini birçok kişiden duyabilirsiniz. Öncelikle bunun birçok nedeni olduğunu söyleyebilirim. Metabolik hastalıklar, kabızlık, psikolojik sorunlar, yeme bağımlılığı gibi birçok neden, kilo vermenizi engelleyebilir. Bu nedenle sağlıklı bir şekilde kilo vermek için öncelikle altta yatan hastalığın ya da sorunun çözülmesi oldukça önemlidir. Eğer herhangi bir sorun yok ise bu durumla karşılaşanların yapması gereken en önemli şey, zayıfladıktan sonra mutlaka bağırsak duvarı tedavilerini yapmak. Bunu yapabilmek için de öncelikli olarak zayıflama döneminde yaptığınız diyetten meyveyi çıkarmalısınız. Meyvelerde bulunan fruktoz, bağırsak duvarının onarımını bozduğu için hızlı kilo aldırıyor. Bunun için 1,5- 2 ay meyvesiz bir dönem geçirmelisiniz. Zayıflamanız bittikten sonra da bir biotin, iki glutamin ve üç riboz almanız gerekiyor. Bunlar bağırsak duvarımızın ihtiyacı olan şeyler. Bu ürünleri ortama 2 ay kadar kullanmalısınız. 2 ay sonra da omega-3 desteği alıp, 6 ayda probiyotik kullandığınızda bağırsaklarınız sağlıklı kalacaktır. Sonrasında da dengeli beslenmeyi sürdürmeniz gerekiyor.

Veli Sarıtoprak: Zayıflamak isteyenler öncelikle neler yapmalı?

Dr. Buğra Buyrukçu: Zayıflamak ve her zaman formda kalmak istiyorsanız, aşağıda belirteceğim kuralları yaşam felsefeniz haline getirmenizi öneriyorum.

-Saat 18:00’den sonra hiçbir şey tüketmeyeceğiz.

-Mümkünse iki öğün yemek yiyeceğiz. Atıştırmaların yer aldığı ara öğünleri hayatımızdan çıkaracağız.

-Gece uykumuza dikkat edeceğiz ve kaliteli uyku uyuyacağız.

-Gün içinde bol su tüketeceğiz.

-Metabolizmayı canlandıracak aktiviteler yapacağız. Ödem sökücü bitkisel çaylar içerek veya akupunktur yaptırarak, zayıflamaya destek olabilirsiniz.

-Diyetinizi çok iyi planlamak ve diyete sadık kalmak.

-Zayıflamaya çalışırken ise kesinlikle spor yapmayacağız. Zayıfladıktan sonra ideal kilonuzu korumak ve sağlıklı yaşamak için spor yapacağız.

Son yıllarda toksik obezitesi olan kişilere çok sık rastlıyoruz. Toksik obezitesi olanlar nasıl kilo verebilir?

Bazen 50 kilo olan bir kişinin basen bölgesinin daha geniş olduğunu sizler de fark etmişsinizdir. Bu tarz kişilerin alt bedeni 40 olup, üst bedeni 34 olabiliyor. Bu durumu biz toksik obezite olarak değerlendiriyoruz. Toksik obezite, geçirgen bağırsak hastalığı oluşup, sağlıklı sindirimi olmayan ve çok fazla toksik gıda tüketen kişilerde oluşuyor. Toksik obez olan kadınların basen ile göbek, erkeklerin ise göbek bölgesinde inanılmaz bir yağ birikimi meydana geliyor. Bunun nedeni de vücudumuzun toksin olarak algıladığı her şeyi yağ ile kaplayıp, göbek bölgesine atması. Bu tarz kişiler, maalesef ki kolay kilo da veremiyor ve bu nedenle farklı yöntemlere başvurmak gerekiyor. Ben bu hasta grubunun diyeti kolaylaştırabilmek ve sağlıklı hale getirebilmek için en çok bölgesel akupunktur yönteminden faydalanıyorum. Tabi ki, bölgesel zayıflama anlamında akupunkturun dışında kullanılan başka yöntemlerimiz de bulunuyor.

Veli Sarıtoprak: Zayıflamaya karar verdiğimizde öncelikle dikkat etmemiz gereken şeylerden biri de vücut tipimiz olduğunu biliyoruz. Elma, armut, ters piramit ve kum saati vücut tiplerinin zayıflamaya çalışırken, nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda bilgi verebilir misiniz?

Dr. Buğra Buyrukçu: Diyetler, kişiye özel hazırlanan programlardır. Kişinin vücut tipinin ve yağ oranının hangi bölgelerde yoğunlaştığının bilinmesi ise uygun diyet programının hazırlanmasına olanak sağlar. Bu nedenle vücut tipinin ne olduğunun bilinmesi oldukça önemlidir. Elma tipi vücut, özellikle vücudun üst bölgesinin kalın olduğu tiptir. Bu tipin özelliği doğuştan da kilolu olmaları ve sonrasında da kilo verememeleridir. Vücutlarının her tarafı dolgundur. Göğüsler büyük, sırt bölgeleri yağlı ve bel bölgesi de kalın olur. Bacaklar ve basenler kısmen incedir. Elma tipi vücuda sahip olan bireylerde insülin direnci görülme olasılığı yüksektir ve bu nedenle şeker hastalığı çok görülür. Bunun yanı sıra bu kişilerin yağ oranları yüksek olduğu için erken kıllanma, adet düzensizliği, çocuk sahibi olmakta zorlanma, yüz ve yanak bölgesinde sivilcelenme gibi sağlık sorunları yaşarlar. Bu nedenle beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerekir. Bu bireylerin uzak durması gereken yiyeceklerin başında ise hamur işleri, patatesin her türlüsü, mısır ve mısır ürünleri geliyor. Aynı zamanda alkol ve kafeinden de uzak durmaları çok önemli. Bu kişiler, ayrıca sebze ve meyve tüketirken de dikkatli olmak zorundalar. Muz, kavun ve üzüm gibi besinler, şeker ve nişasta oranı yüksek olduğu için kan şekeri düzeyinde ani değişimlere neden olur. Bu nedenle protein ağırlıklı beslenmeye geçmeleri gerekiyor. Çiğ salata, çiğ sebze yemeleri de önemli.

Veli Sarıtoprak: Armut vücut tipi nasıl zayıflar?

Dr. Buğra Buyrukçu: Armut tipi olanlar aslında toksik obez olan kişilerdir. Çünkü vücut, alınan toksinleri yok edebilmek amacıyla bunları yağ olarak depolayıp, basen ve göbek kısmına atar. Siz sağlıklı beslenebilirsiniz ancak yediğiniz sebze ve meyvelerde toksik maddeler ve ağır metaller fazla ise yine obez olabilirsiniz. Toksik obeziteyi engelleyebilmek için bağırsak duvar tedavisi yapılması gerekir. Aksi taktirde bununla baş edebilmeniz pek mümkün değildir. Bu tipte, kadınlarda basenler, erkeklerde de göbek kısmı geniştir. Omuzlar, çok dardır ve postür bozukluğu vardır. Basenler ise çok büyüktür. Göbek deliğinin üst kısmı incedir, alt kısmı geniştir. Bu kişilerde diyet, tek başına başarılı olmaz. Bu nedenle kişilerin bağırsak duvar tedavisi ile birlikte bölgesel uygulamalar yaptırması gerekir. Toksik obezite nedeniyle bu kişilerde östrojen hormonu çok artar. Yüz kıllanması fazlalaşır, polikistik over hastalığı gelişir ve adet düzensizliği olur. Bu kişiler, özellikle alkolden ve tahıl ürünlerinden kaçınmalıdır. Bunun yanı sıra ada çayı ve papatya çayı içmemelisiniz. Çünkü bu iki çay, östrojen salınımını artırır. Brokoli, karnabahar ve lahana gibi besinleri tüketmeniz en sağlıklı seçimlerdir. Ancak bunları çiğ olarak yemeye özen gösterin. Kabakta armut tipi beslenmede oldukça önemli ve faydalıdır. Öğlen yemeklerinde tercih edebilirsiniz. Bol su tüketmeyi ve sporu yaşam tarzınız haline getirmeyi de kesinlikle ihmal etmemelisiniz.

Veli Sarıtoprak: Ters piramit vücut tipi nasıl beslenmeli?

Dr. Buğra Buyrukçu: Bu kişilerin omuzları geniştir ve aşağıya doğru incelen tiplerdir. Bunlar genelde gençliklerinde spor yapmışlardır. Bu kişilerde de ana problem, belde gelişir ve bel fıtığı oldukça fazla görülür. Bu nedenle özellikle alt kısım kaslarını çalıştıracak sporlar yapmalı ve protein ağırlığı yüksek bir beslenme tipini tercih etmelilerdir. Bunun yanı sıra tahıllardan uzak durmalı ve yeşil yapraklı sebze ağırlık beslenmeye de özen gösterilmelidir.

Veli Sarıtoprak: Kum saati vücut nasıl beslenmeli?

Dr. Buğra Buyrukçu: Kum saati vücut tipi olanlar, aslında en ideal ölçülere sahiptirler. Simetrik, düz bir vücut yapıları vardır. Belleri incedir, bacakları düzgündür. Ancak bu insanlar, tüm vücuttan kilo alırlar. Bu nedenle aldıkları kilonun farkına varmazlar. Aynı beden kıyafetleri giyerler ama tartıda birkaç kilo aldıklarını fark ederler. Bu nedenle beslenme tarzınıza her zaman dikkat etmelisiniz. Daha hızlı ve dengeli bir şekilde kilo vermek için sabah kahvaltısını öğle saatine alın ve diğer öğünü de 18:00'den önce yemeğe özen gösterin. Bu şekilde günde 2 öğün beslenme tarzını seçerseniz, dengeli bir şekilde kilo verebilirsiniz.

Veli Sarıtoprak: Kilo vermeye çalışırken su içmek neden bu kadar önemlidir?

Dr. Buğra Buyrukçu: Kilo vermek istiyorsanız mutlaka bol su tüketmeye özen göstermek zorundasınız. Çay, kahve ya da herhangi başka bir şey, normal su etkisi göstermiyor. Çünkü su, kaynatıldığı zaman faydalı özelliklerini yitiriyor. Bu nedenle su, içme suyu olarak tüketmeli ve her 20 kilograma 1 litre su içecek şekilde hareket edilmelidir. Bunun yanı sıra her zaman yemeklerin çok iyi çiğnenmesi gerektiğini ve yemek süresinin en az yarım saat tutulmasının çok önemli olduğunu vurguluyorum. Çünkü bir lokmayı çok iyi çiğner ve iyi parçalarsak, midemizin işi de bir o kadar kolay oluyor. Ayrıca besinlerin bağırsaklardan atılımı da kolaylaşıyor. O nedenle yemek saatlerinizi özel kılın ve en az yarım saatte yemeğinizi bitirmeye çalışın.

Veli Sarıtoprak: Zayıflamaya çalışırken spor yapmak doğru mudur?

Dr. Buğra Buyrukçu: Zayıflama sürecinde metabolizma hızını artırabilmek çok önemlidir. Ancak diyet yapan bir kişinin beraberinde zayıflamak için spor yapmasını istemiyoruz. Çünkü spor, vücuda ekstra bir kalori yakımı getiriyor. Biz zaten diyet yaptırarak, kişinin aldığı kaloriyi kısıtlıyoruz. Ancak spor yaparak bunu yükselttiğimizde yağ metabolizması bir direnç gösteriyor ve vücut yağı parçalamıyor. O nedenle kilo verirken spor yapmayın ama zayıfladıktan sonra sağlıklı yaşamak için mutlaka spora başlayın. Biz kilo vermeyi artırabilmek ve metabolizmayı hızlandırmak için akupunkturun çok büyük faydasını görüyoruz. Sağlıklı kilo vermek için ayrıca sağlıklı bir lenf sistemine sahip olmanız da gerekiyor. Çünkü eğer lenf kanallarınız bozuksa, vücudunuza aldığınız her toksik madde, cildinizin altında birikiyor ve selülite neden oluyor. Eğer kiloluysanız ve aynı zamanda selülitleriniz varsa lenf kanallarınız iyi çalışmıyor demektir. Bu konuda lenf drenaj uygulaması bizlere yardımcı oluyor. Çünkü lenf drenaj ile birlikte yakılan yağın vücuttan sağlıklı bir şekilde atılabilmesini sağlayabiliyoruz.

Veli Sarıtoprak: Zayıflama sürecinde akupunkturdan yararlandığınızı söylediniz. Akupunktur ile zayıflama yöntemi hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Dr. Buğra Buyrukçu: Akupunktur, kilo vermek isteyen hastalarımıza oldukça fayda sağlayan bilimsel bir yöntemdir. Kulağa yaptığımız akupunktur iğneleri, açlık hissini bastırılıyor, hızlı doyma sağlıyor ve diyet yapmanın getirdiği mutsuzluğu ortadan kaldırılabiliyor. Yemek yemek, aslında altta yatan psikolojik dürtüyü de çok ciddi bir şekilde tetikliyor. Çünkü mutluluk hormonu, bağırsaklarımızdan salınıyor. Yemek tüketerek de mutluluk hormonu salınımını artırmaya çalışıyoruz. Sonra bu durum, psikolojik bir dürtü haline geliyor. Bu yeme dürtüsünü değiştirebilmek ve sağlıklı yeme aşamasına geçebilmek içinse psikoterapilerin uygulanması gerekiyor.

Veli Sarıtoprak: Birçok kişi zayıflamak için bilinçsizce diyetler yapmaya çalışıyor. Bu diyetlerin tehlikeleri nelerdir? Sağlığımızı nasıl etkiliyor?

Dr. Buğra Buyrukçu: Zayıflamaya çalışırken lütfen internette gördüğünüz ve kaynağı belli olmayan şok diyetleri uygulamayın. Çünkü bu tarz diyetler, metabolizmanızın dengesini bozduğu için sonrasında çok daha fazla kilo alırsınız. Zayıflatma haplarından ve çaylarında uzak durun. Bu tarz ürünler, hem sağlığınıza zararlı hem de kullanımı bıraktığınız zaman hızlıca kilo almanıza neden olur. Kilo vermekte zorlanıyorsanız en sağlıklısı hekim kontrolünde diyetler yapmaktır.

Veli Sarıtoprak: Zayıflamaya çalışanların evlerinde tartı eksik olmaz. Sizce her gün tartıya çıkmak doğru mudur?

Dr. Buğra Buyrukçu: Zayıflamak isteyenlerin öncelikle evlerinde mutlaka bir tartının bulunması şarttır. Ancak tartıya her gün çıkılmasını istemiyoruz. Tartıya haftada sadece bir gün, sabah saatlerinde ve hiçbir şey yemeden çıkıp, kilonuza bakmanız yeterli olacaktır. Çünkü gün içerisinde yaşadığımız ödem, akşam saatlerinde kilonuzu farklı göstereceği için, sabah saatlerinde tartılmak en iyisidir.

Veli Sarıtoprak: Zayıflamaya yardımcı olacak altın kuralları basitçe belirtmenizi istesek, neler söylerdiniz?

Dr. Buğra Buyrukçu: Bence zayıflamanıza yardımcı olacak 4 önemli madde var. Bunlar;

-Düzenli ve kalite uyumaya özen gösterin.

-Bol bol su tüketin.

-Ara öğünü kaldırın.

-Protein ağırlıklı beslenin.