Yeni seçilen ABD Başkanı Joe Biden’ın ekibi agresif kışkırtıcı, tahrik edici tahkir edici açıklamalar yapmaktadır. Dünyanın racon keseni zannediyor kendisini. Bu bir yıldırma endişelendirme sindirme operasyonudur. Başlarken agresif başlamakla mesafe alacağını düşünmektedir. Rusya karışmıştır. Zehirledikleri adam Alexei Navalny, tedaviden sonra dönüşüyle birlikte tutuklanmıştır. Taraftarlarına” eylem yapın, sokağa çıkın” talimatı verdi. Ülkenin değişik yerlerinde protestolar oldu. Bu, kızıl imparatorluğun sonu mu geliyor dedirtti. Muhalif lider Navalny’nin Kafkas kökenli olduğu düşünülse de o bir Rus ırkçısıdır. Sadece Putin karşıtıdır.

1997 yılında Özbekistan’ın Andican şehrinde çalışıyorum. Çalıştığım üniversite ile Devlet üniversitelerinden arkadaşlarla benim evimde oturuyoruz. O günlerde, Çin’deki Kara Kazaklardan göç ettirilen insanlar ülkeden gitmeye zorlanan Rusların yerine yerleştiriliyor. TV’de Soljenitsin konuşuyordu. Arkadaşlara, “sessiz olun bizim adam konuşuyor. Ne söylüyor tercüme eder misiniz” dedim. Kazakistan’dan kaçan Ruslara “orası sizin yurdunuzdur. Orayı terk etmeyin. Rusya sizi koruyacak, size sahip çıkacaktır” diyormuş. “Soljenitsin nereden sizin adamınız oluyor” dediler.

Antikomünist, “Gulag Takım Adaları “ile Nobel aldı” dedim. O bir Rus faşisti, ırkçısıdır. Panslavisttir” dediler. Nitekim şimdi Putin Kazakistan’dan toprak talep ediyor. İşte Navalny de tam bir Rus ırkçısıdır. Kafkas kökenli de değildir. Dikkat çeken ise Rusların en iyi yetişen polis birliklerine karşı göstericilerden bir genç tek başına beş polisi yumruk ve tekme darbeleriyle dövüyordu. İnguş imiş. Ben Çenen diye düşündüm. Yanılmamışım. Nerde bir Kafkas kökenli var orada onun sözü geçer Rusya’da. Askeri birliklerde de durum aynıymış. Bir Çeçen koca bir askeri birliğe hükmedermiş. Azeri ve Özbek dostlardan askerlik yapanlara sorduğum soruya aldığım cevaptır.

Rusya’nın değişik bölgelerinde gösteriler yapılıyordu. Yakutistan Türkleri sık sık eylem yapıyorlardı. Başkurdistan’da gösteriler hiç kesilmedi. Tataristan’da da zaman zaman protestolar meydana geliyordu. ABD, “Navalny’i serbest bırakınız” buyurmuşlar. Hem kışkırtıp hem de masumane bir davranış sergilemek batının ikiyüzlülüğüdür. Kendi içerisindeki senato basanları serbest bırakmazken başkasına bunu dayatması olağan bir iştir. “Ağzımız var dilimiz yok” diyen aydınlar konuşurlarsa, gazeteler yayın yapmaktan korkmazlarsa önce Rusya dağılacak sonra da ABD. İlk telefon görüşmesini Putin ile yapan Biden, varılan anlaşmaları gizlemek için böyle bir karşıt havası vermek istemektedir.