Nalbantoğlu: İnsanlık var oldukça ilaçlar ve tedaviler her zaman var olacaktır
Başkanın bu haftaki konuğu çok yönlü, yenilikçi ve vizyon sahibi genç bir girişimci Faruk Nalbantoğlu’nun sohbetini ilgiyle takip edeceğinize eminim.
Veli Sarıtoprak: Sizi tanıyabilir miyiz?
Faruk Nalbantoğlu: 1976 Kastamonu doğumluyum, İlk orta Lise eğitimimi Kastamonu’ da tamamladıktan sonra Üniversite eğitimi için Ankara’ ya geldim ve bundan sonra da tüm yaşamımı Ankara’ da kurguladım. 1997 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve 2004 yılında Gazi Üniversitesi Kamu Yönetiminden mezun oldum. 2014 yılında “Yönetim Organizasyon” yüksek lisansını tamamladım ve şimdiki mesleğim için önemli bir adımı tamamlamış oldum.
20 yıl boyunca banka, sigorta, kozmetik, sağlık, ilaç, dermokozmetik ve ilaç dışı ürün konumlandırma gibi pek çok alanda çeşitli pozisyonlarda projeler imza attım. Tıbbi mümesillikten pazarlama müdürlüğüne kadar çeşitli pozisyonlarda görevler aldım. Şu an ise 2011 Yılı Ocak ayında kurmuş olduğum Artıfarma Group' u bünyesinde kitap ve dergi yayıncılığı ile öncelikle eczaneler olmak üzere ilaç sektörüne ve kurumlara yönetim danışmanlıkları, ürün geliştirme ve pazarlama danışmanlıkları ile birlikte, eczane tasarımları ve eczane sistem kurulumları hizmetlerini vermekteyiz.
Veli Sarıtoprak: Aslında pek de bilindik bir alanda çalışmıyorsunuz? Temel olarak çalıştığınız sektöre nasıl dokuduğunuzu anlatır mısınız?
Faruk Nalbantoğlu: Şöyle aktarmakta fayda var. Bildiğiniz gibi eczaneler toplum için özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunulmasında önemli bir basamaktır. Bu noktada hekimler tarafından teşhis edilen hastalıkların tedavisinde kullanılacak ilaçların tüketiciye doğru ve etkili bir şekilde ulaştırılması son derece önemli. Bu açıdan baktığımızda her ne kadar eczaneler bir kamu hizmeti sunsalar da özellikle ticari açıdan son derece dikkatli yönetilmesi gereken noktalar. İşte tam da bu noktada 2005 yılında gerçekleşen sağlıkta dönüşüm programı eczanelerde ilacın dışında bulunan gıda takviyesi, diş fırçası diş macunu, dermokozmetik ürünler gibi ürünlerin sunulmasını da zorunlu kılmıştır. Bu durumun sonunda da işletme yönetimi ve sistemin belirli bir düzleme oturtulması zorunluluk gerektirmiştir. Biz Artıfarma Group olarak eczanelere bu noktada dokunup onların daha üst seviyede hizmet veremlerini sağlayacak çözümler üretiyoruz. Bunun dışında ilaç firmalarının da yine eczanelerde satılacak olan reçetesiz ürünlerin ruhsatlandırma süreçlerinden itibaren raflarda konumlanmalarına kadar geçen süreçleri de yürütüyoruz.
Veli Sarıtoprak: Bu alanda çalışan başka firmalardan farkınız nedir?
Faruk Nalbantoğlu: Bu soru için çok teşekkür ediyorum öncelikle. Aslında maalesef bu alanda çalışan yeterli sayıda firma bulunmamakta. Artıfarma İle birlikte sektöre hizmet veren ve belirli bir düzeyde kendini ispat etmiş dört firma bulunmakta. Rakiplerimizin her biri kıymetli elbette ama bizi rakiplerimizden ayıran en büyük özelliğimiz biz her eczaneye özel çözümlerle eczacımızın kapısını çalışıyoruz. Onlara ve ekibine yine o işletmeye özel yaklaşımlarda bulunuyoruz. Elbette bunca zamandır hizmet verdiğimiz eczanelerden çok şey öğrendik ama bizim işimizde en tehlikeli şey kopyalamak buna özellikle dikkat ederek çalışmalar yapıyoruz.
Veli Sarıtoprak: Sizce hizmet verdiğiniz sektörün ne tarz sorunları var?
Faruk Nalbantoğlu: Eczaneler açısından cevaplamak isterim izin verirseniz. O kadar çok ki anlatamam, bizler tüketiciler olarak eczaneleri hep çok ciddi gelirler elde eden işletmeler olarak görüyoruz ancak maalesef son zamanlarda ilaçlardan elde edilen kontrollü kar oranları maalesef eczanelerin bizlere etkili hizmet vermelerini olumsuz yönde etkilemekte. Bunun dışında ilaçlardaki fiyat politikaları ile birlikte birde son zamanlarda yaşanan ilaç yok krizleri sanırım son dönemin en büyük sorunu. Ama benim açımdan ele alacak olursak eczacılarımızın işletmelerini yönetirken alışılagelmiş bakışlarını tamamen değiştirmeleri gerekmektedir.
Buna rağmen insanlık var oldukça ilaçlar ve tedaviler her zaman var olacaktır. İlaç hizmetleri de yalnızca devlet tarafından karşılanmadığı sürece eczacılık mesleği var olacaktır. Elbette son olarak söyleyebileceğim şey bu yola çıkacak genç arkadaşlarımın kendilerini rekabete hazırlarken işletme yönetimi alanında da en üst seviyede kendilerini geliştirmeleri gerektiği olacaktır” diyerek bu keyifli röportajı tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.