Virüs ile fark ettiklerimiz
Virüs bütün dünyayı etkiledi. Her yerde sokağa çıkma yasağı var. Bunca teslim oluşun bazı kazandırdıkları da var elbette. Farkına varamadıklarımız unuttuklarımızı yeniden hatırlattı. Bu hatırladıklarımız yeni değil elbette biz zamanlar batılılaşma, çağdaşlaşma uğruna unutturulan değerlerimizdir. Şöyle sıralayabiliriz.
Virüs bize sözde Müslüman ile özde Müslümanın tarifini öğretti. Umreye giderken havaalanında, “Efendimin toprağına yüz sürmeye gidiyorum. O’nun kokusunu almaya gidiyorum. Allah herkese nasip etsin” diyerek salya sümük ağlayan insan, dönüşte kendisini karantinaya almaya çalışan polisin yüzüne tükürüp ”sen de hasta ol” diyen Müslüman mıdır?
Hani yüz sürmeye gitmiştin, hangi yüzle polisin yüzüne tükürüp “sen de hasta ol” demek ahlaksızlığını gösteriyorsun. Oysa o senin toprağına yüz sürmeye gittiğini söyleyerek zırladığın zamandaki Peygamber, “veba hastalığı olan, karantinaya alınmış yerden çıkmayınız” buyurmuştur. Sen nasıl bir Müslümansın ki bu ahlaksızlığı yapabildin. Adamı olanlar ya arabadan indirilip veya karantina yerinde kaçırılıp bu emre aykırı işler yaptılar. İşte bizdeki Müslümanlık adeta Emevi, Müslümanlığı Eşari itikadı mensuplarının aymazlığı halini aldı.
Virüs ile öze dönme ihtiyacımız mecburiyet halini aldı. Çünkü peşine takıldığımız AB ve onun temsil ettiği batı türü hayat anlayışı güme gitti. Çünkü çok değil on beş sene önce Kızılay’da “AB’ye girme protokolü imzaladık” diye şenlikler tertip ettik. Abdullah Gül adeta kahraman edasıyla karşılanıp kürsüye çıkarak halka hitap etti. Bu zihniyetin Tanzimat zihniyetiyle bu günkü sol zihniyetle ne farkı vardır? İkisi de gayri milli, ikisi de mandacı, iki de uşaklığa talip. Zaten İtalya ve İspanya da artık AB’yi istemiyor. Hatta Fransa bile. Çünkü Almanya ve Hollanda zenginleşerek daha güçlü oldular diğerleri fakirleşip geriye gittiler. İşte bizdeki bayram yapanların talip oldukları yer burası.
Virüs ile değerlerimizin farkına vardık. Yardımlaşma, yaşlıya-güçsüze ve muhtaca yardım hislerimizi yeniden harekete geçirdik. Bakınız sadece batı ülkeleri değil Müslüman Arap, Fars ve diğerlerine bakınız hiç kimse toplumdaki hasta güçsüz, muhtaç ve sakatlar yardım ediyor mu? Yoksa ölüp gitsin diye solunum cihazı bile takmıyorlar. Hatta çok reklamı yapılan huzur evinde yatan huzursuz insanları yaşları 65 ten yukarı diye hiç tedavi etmeden kapıları kapatıp ölüme terk ettiler. Ancak bir hafta sonra kokundan anladılar öldüklerini.
Oysa bizde gençler yaşlıların muhtaçların, kimsesizlerin, hastaların imdadına yetişip evlerine kadar yiyecek ilaç, su ve diğer ihtiyaçlarını alıp götürüyorlar. İşte Türk toplumu bu. İşte bizi batıya köle etmek isteyenlerin utanmaları gereken durum bu. Fatih Altaylı bunu söyleyen psikolog hanımı fırçalayıp “her yerde var bunun gibi işler. Bu bir ırkçılık” demek cüretini gösterdi. Örnek olarak da bir arkadaşının yurt dışındaki arkadaşının eşinin doğum yapmasını tebrik için mahallenin kilisesinin de geldiğini söyledi. Yardım değil ziyaret. Belki o da onlardan olmuştu.
İran bizim virüs mücadelemizi baltalamakla meşgul.Yalan haberlerle kendisini haklı ve güçlü göstermeye gayret etmektedir.Ne İran ne Arap dünyası bizim seviyemizde değil.Her konuda buna yardımlaşma,güçsüze yardım,fakire muhtaca yardım,virüsün yok olması için komşuya yardım vs her konuda.Bu gün Müslüman devletler arasında yıldızlaşan hatta dünya mikyasında öne çıkan Türkiye’dir.Bunu içimizdeki batı hayranı ve Arap-Fars aşığı ahmaklar bilmelidirler.
Virüs bize en sağlam sığınağın en güvenilir barınağın,en kaliteli, tehlikelerden emin olunacak yerin evlerimiz olduğunu fark ettirdi.Dışarıda kuyu var düşersin,dışarıda hortum var seni içine çekerek yutar.Öyleyse evine kapan.Kitap bulursan oku.Bu kitap Sağlık Bakanının ve diğer devlet ricalinin tavsiye ettiği kitaplar ve yazar da olmayabilir, okuyunuz okumaya alışınız diye mesaj verdi.
Bu hadise virüs olayı bizeatasözümüzün ne kadar haklı olduğunu gösterdi.”Elle gelen düğün bayram”.Kimse neden sadece bizde diye sorgulamıyor.Kimse biz nerede hata yaptık diyemiyor.Hatta ABDve AB ülkelerine göre daha avntajlı daha hazırlıklı oluşumuz sebebiyle gurumuzu okşuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.