Türkiye'nin gündemi ve masaya yatırılan konu ekonomi. Piyasalardaki belirsizlik halen devam ediyor. Döviz kurundaki yükselişin önüne bir türlü geçilemiyor. Dolayısıyla döviz kurundaki artış birçok sektörü direkt etkiliyor. Bunların başında da gıda sektörü geliyor. Evet bugün gündemden çok uzaklaşmayarak gıda sektörüne dikkat çekmek istedim. Çünkü vatandaşımızın derdi artan gıda fiyatları. Vatandaşın belki de en çok isyan ettiği konu gıda ürünlerine gelen zam. Ancak biz toplum olarak şunu unutuyoruz ya da bazı konular tüketicilere unutturulmaya çalışılıyor. Biz tüketicilerin üzerinde durması ve tartışması gereken asıl konudan çok uzaktayız. Bu konu ise;

Türkiye’de Sürdürülebilir Bir Gıda Sistemi Mümkün mü?

Gıda güvenliği. Evet, yanlış okumadığınız; gıda güvenliği bizim asıl konumuz. Ama biz bu konuyu tartışmaya çok uzağız.

Gıda güvenliği; yine bilinen tanımıyla, insan sağlığını tehdit eden biyolojik ve kimyasal risk unsurlarından arındırılmış gıda tüketilmesini önemsiyoruz.

Güvenli gıdaya ulaşmak mümkün mü? Bu sorunun cevabının peşindeyim. Çünkü içeriğinde insan sağlığını bozacak ya da etkileyecek bir ürünü tüketen insan nasıl sağlıklı olabilir? Sağlıklı olamaz. Malum biliyorsunuz beslenme uzmanları sürekli vatandaşları "hazır gıda" ya da "paketli gıda" tüketmemesi konusunda sürekli uyarıyorlar. Çünkü paketli gıdaların içinde insan sağlığını ilerleyen yıllarda bozacak ya da etkileyecek kansorejen maddeler bulunuyor. Bu yüzden de uzmanlar sürekli meyve- sebze, sağlıklı ürünler tüketmemiz konusunda tüketiciyi uyarıyor lakin ülkemizde sağlıklı beslenme özellikle bu ekonomik koşullarda çok mümkün değil. Tabi belli bir sosyo-ekonomik seviyede olan insanlardan bahsetmiyorum. Halktan bahsediyorum. Asgari ücret ile geçinmek durumundaki olan insanlardan bahsediyorum. Bu insanların sağlıklı ürünlere ulaşması mümkün mü? Dİye soruyorum. Bence değil. Markete gidiyorsunuz hazır ürünler, pazara gidiyorsunuz hormonlu ürünler, kasaba gidiyorsunuz yine sizin karşınıza hormonla beslenmiş tavuklar çıkıyor.

Şunu da belirtmem gerekiyor; ben beslenme uzmanı değilim ama bir gazeteci olarak beslenme uzmanlarıyla çok görüştüm, bilgi aldım. Size edindiğim ve öğrendim bilgileri aktarmaya çalışıyorum.

Yani aslında sadece haberleri izleyip, ülkemizde gıda sektörünün ne halde olduğunu anlayabiliriz. Örneğin geçen hafta Şanlıurfa'da bir restoranda tarihi geçmiş beyaz eti vatandaş yemekten son anda kurtuldu. Bu örnekler çoğaltılabilir. Konuyu çok fazla uzatmayım. Sadece vücudunuza aldığınız besinleri önemsemenizi ve bu konuda biraz araştırmanızı rica ediyorum.

Sadece düşünün güvenli gıdaya ulaşmak gerçekten mümkün mü?